Creative Writing Process From An Engineer's Perspective (English/Turkish)
Artists are mysterious people. Or at least they intend to look like that.
Creating a work of art is not easy. It's hard to create even the inadequate, poor ones, at least it takes courage.
The difficulty of artistic creation stems from the inability to explain it in an analytical clarity. Maybe it gets its strength from here. Someone sits down and imagine images, events, melodies, and turn them into pictures, letters, notes. This is not an easy-to-understand process from an engineer's point of view. In fact, it is entirely incomprehensible.
I decided to become a writer when I was just a graduate engineer. It wasn't an easy process for me because I wasn't in an art related environment. I wanted to be like the writers I read and admired, but I didn't know how to do it.
Someone with a hammer tends to see everything as nails. While I was an engineer, I tried to understand the writing process analytically. When we break a story or a novel into pieces, what result do we get? What is the relationship between parts? How do we choose which items to use? In summary, what do we need to do to write well?
Although there are no people around me to consult, fortunately, the internet was invented when I was eager to write. I learned that the main elements of fiction are the characters, the environment, and the plot, while the style was as important as the content.
In some sources I read, fiction works are said to have a mechanics, and in some other sources, it was told that art was not quantitative.
I started to read all the books that I could reach with a great hunger because I was already a curious reader. I was hoping that if I read enough books, I could learn the secrets of writing well.
At some point, I decided that I had read enough and started writing and sending what I wrote to the publishers. The first reason I got rejected was that the plot wasn't right. Later, my writings continued to be rejected on grounds such as that they were very poetic, they were very sincere, they were not literary, they were unrealistic. Although some people have started to like them, I can't say that what I write today is fully accepted in the literary world.
Meanwhile, I participated in the creative writing workshops of two popular writers. They were both outstanding writers, but they were not good at explaining how they wrote so well. They considered creative writing as a mysterious activity. I'd be unfair if I told them they didn't teach me anything to write better. The first one adviced to write text over and over again. The second one stated that writing should not turn out to be an inner exposition, we should stay away from stereotypes and following other arts would improve creative writing skills.
Because the answer I was looking for was some kind of mathematical function or at least a detailed recipe, what I learned at the creative writing workshops did not satisfy me. There should be secrets of being a successful writer.
Even children know that to be able to do any job well, you need to have the right skills and work very hard. But the engineer inside me asked what talent is and how it is measured, what should be the scale and method of the hard work.
Years later, Malcolm Gladwell's bestseller book Outliers was published. It was a book that comforted those who wanted to do anything well because the book expressed that the secret of success was hard work, as our elders said when we were kids. It also gave a figure to satisfy an engineer: 10,000 hours. To be able to do any job well, you had to take practice it for at least 10,000 hours. Concerning working hours, this period corresponds to 5 years. I didn't believe what Gladwell said, but I didn't completely deny it.
To test Gladwell's hypothesis, I began to study the number of pages produced by my favorite authors and poets such as Nazim Hikmet, Orhan Pamuk, Oguz Atay, and Aziz Nesin. It was not very difficult to research; I had read all the books of those other than Aziz Nesin. Nazım Hikmet wrote poems that most poets wrote for a lifetime in the book of 544 pages of comprehensive poetry called Human Landscapes From My Country, and all of his lyrics were over 2000 pages. The common features of Orhan Pamuk and Oğuz Atay were that the novels they first published were over 700 pages. Aziz Nesin had a record of hard access like 110 books.
It was certain that there was a link between the number of pages written and writing well. The giants of sci-fi Asimov, Philip K. Dick, and Ursula K. LeGuin have also written many books. However, we should not rush to a quick conclusion. As most people know, correlation does not imply causation. Maybe these writers did not become a good writer because they wrote a lot, but they were able to write a lot because they were talented. When I thought of their books to publish date, I realized that their art had matured over time. So, at least in theory, writing lots of books works.
Reading a lot and writing a lot is not a practical way to be a good writer, because it takes a lot of labor and time, so accepting this fact has never been easy.
In the past years, I began to test this theoretical knowledge by taking more time to write. The more I write, the easier my work became, the more I can control the language, fiction, and the characters. I think Malcolm Gladwell was right.
It is also essential to use labor efficiently. It is challenging to learn -at least in Turkey- the basics to proceed with the right steps. Therefore, when I get enough experience, I intend to explain the roadmap to inexperienced writers from an analytical point of view, that would satisfy people from different backgrounds.
Thanks for reading.
Bir Mühendisin Gözünden Yaratıcı Yazarlık Süreci
Sanatçılar gizemli kişilerdir. Ya da en azından kendilerini öyle göstermek isterler.
Bir sanat eseri yaratmak kolay iş değildir. Kötü, yetersiz, kalitesiz olanlarını bile ortaya çıkarmak zordur, en azından cesaret ister.
Sanatsal yaratımın zorluğu analitik bir berraklık içinde açıklanamamasından kaynaklanır. Gücünü de buradan alır belki. Birileri oturup birtakım görüntüler, olaylar, melodiler hayal eder ve bunu resme, yazıya, notaya dönüştürürler. Mühendis bakış açısıyla kolay anlaşılır bir süreç değildir bu. Hatta tümüyle anlaşılmaz bir durumdur.
Yazar olmaya henüz yeni mezun bir mühendisken karar vermiştim. Benim açımdan kolay bir süreç olmadı, çünkü sanatla ilgili bir çevrede değildim. Okuyup hayran olduğum yazarlar gibi olmak istiyordum, ama bunu nasıl yapacağımı bilmiyordum.
Elinde çekiç olan biri her şeyi çivi olarak görmeye eğilimlidir. Serde mühendislik olunca ben de ister istemez yazma sürecini analitik olarak çözümlemeye çalışmıştım. Bir öykü ya da romanı parçalarına ayırdığımızda nasıl bir sonuca ulaşırız? Parçaların birbirleriyle ilişkisi nedir? Kullanacağımız öğeleri nasıl seçmeliyiz? Nasıl bir dil kullanmalıyız? Özetle, iyi yazmak için ne yapmak yapmak gerekir?
Her ne kadar çevremde danışabileceğim insanlar olmasa da yazı yazmaya heves ettiğim sırada neyse ki internet icat edilmiş durumdaydı. Bir kurgu eserin ana öğelerinin, hedefleri olan karakterler, ortam ve olay örgüsü olduğunu, bu arada içerikle birlikte biçemin de önemli olduğunu öğrenmiştim.
Okuduğum bazı kaynaklarda kurgu eserlerin bir matematiği olduğu söylenirken, bazı kaynaklarda ise sanatın hesaba kitaba gelmeyen bir şey olduğu öne sürülüyordu.
Hemen yazmaya girişmedim, zaten meraklı bir okur olduğum için büyük bir açlıkla elime geçen tüm kitapları okumaya başladım. Yeterince kitap okursam iyi yazmanın sırlarını öğrenebileceğimi umuyordum.
Bir noktada yeterince okuduğuma karar verip yazmaya ve yazdıklarımı yayıncılara göndermeye başladım. Aldığım ilk reddin gerekçesi kurgunun düzgün olmamasıydı. Daha sonra yazdıklarım çok şiirsel olduğu, çok samimi olduğu, edebi olmadığı, gerçekçi olmadığı gibi gerekçelerle reddedilmeye devam edildi. Bir kısım insanlar beğenmeye başlamış olsa da bugün yazdıklarımın edebiyat dünyasında halen tam olarak kabul gördüğünü söylememem.
Bu arada çok beğendiğim iki yazarın yaratıcı yazarlık atölyelerine katıldım. Her ikisi de çok iyi yazarlardı ama nasıl o kadar iyi yazdıklarını açıklamak konusunda hiç iyi değillerdi. Yaratıcı yazarlığı hesaba gelmez, gizemli bir etkinlik olarak görüyorlardı. İyi yazmak konusunda bana hiç yol göstermediklerini söylersem haksızlık etmiş olurum. Birincisi bir metni tekrar tekrar yazmayı salık vermişti. İkincisi ise yazdıklarımızın birer iç dökmeye dönüşmemesi gerektiğini, klişelerden uzak durmamız gerektiğini ve diğer sanatları takip etmenin yaratıcı yazarlık becerilerini geliştireceğini ifade etmişti.
Aradığım cevap bir tür matematiksel fonksiyon ya da en azından kapsamlı bir reçete olduğu için yaratıcı yazarlık atölyesinde öğrendiklerim beni tatmin etmedi. Başarılı bir yazar olmanın sırları olması gerekirdi.
Herhangi bir işi iyi yapabilmek için o alanda yetenekli olmak ve çok çalışmak gerektiği çocuklar bile bilir. Ancak mühendis yanım ister istemez yeteneğin ne olduğunu ve nasıl ölçüleceğini, çok çalışmanın ölçüsünün ve şeklinin ne olduğunu sorguluyor.
Yıllar sonra Malcolm Gladwell'in tüm dünyada en çok satanlar listesine giren Outliers kitabı yayınlandı. Herhangi bir işi iyi yapmak isteyenlerin içini rahatlatan bir kitaptı bu, çünkü büyüklerimizin biz çocukken günde üç öğün yaptığı gibi başarının sırrının çok çalışmak olduğunu ifade ediyordu. Bunun için bir mühendisi tatmin edecek biçimde bir rakam da veriyordu: 10.000 saat. Herhangi bir işi iyi yapabilmek için o konuyla en az 10.000 saat ilgilenmek gerekiyordu. Mesai saatleriyle ifade edecek olursak bu süre 5 yıla karşılık geliyor. Gladwell'in söylediğine inanmadım, öte yandan tümüyle reddetmedim de.
Gladwell'in hipotezini test etmek için Nazım Hikmet, Orhan Pamuk, Oğuz Atay, Aziz Nesin gibi çok beğendiğim yazar ve şairlerinin ürettikleri sayfa sayısını araştırmaya başladım. Çok zor bir araştırma olmadı, Aziz Nesin dışındakilerinin tüm kitaplarını okumuş durumdaydım. Nazım Hikmet çoğu şairin bir ömür boyu yazdığı şiirleri Memleketimden İnsan Manzaraları isimli 544 sayfalık ansiklopedik şiir kitabına sığdırmıştı ve tüm şiirleri ise 2054 sayfa tutuyordu. Orhan Pamuk ve Oğuz Atay'ın ortak özellikleri ilk yayınladıkları romanların 700 sayfanın üzerinde olmasıydı. Aziz Nesin ise 110 kitaplık erişilmesi epey güç rekorun sahibiydi.
Yazılan sayfa sayısıyla iyi yazmak arasında bir bağlantı olduğu kesindi. Bilimkurgunun devleri Isaac Asimov, Philip K. Dick ve Ursula K. Leguin de "biraz" fazla yazmış isimler. Yine de net bir kanıya ulaşmak için acele etmemekte fayda var. Korelasyonla nedensellik farklı şeylerdir zira. Belki de bu yazarlar çok yazdıkları için iyi bir yazar haline gelmemiş, zaten yetenekli oldukları için çok yazabilmişlerdir. Kitaplarını yayınlanma sırasına göre düşündüğümde sanatlarının zamanla olgunlaştığını fark ettim. Demek ki çok yazmak işe yarıyordu.
Çok okumak ve çok yazmak pek de pratik bir yol olmasa gerek, zira çok büyük emek ve zaman gerektiriyor, dolayısıyla bu gerçeği kabullenmem hiç de kolay olmadı.
Geçtimiz yıllarda bu teorik bilgileri yazmaya daha fazla vakit ayırarak uygulamaya başladım. Daha fazla yazdıkça işimin kolaylaştığını, kullandığım dile, kurguya ve karakterlere hakim olabildiğimi gördüm. Malcolm Gladwell haklıymış galiba.
Bir işe verilen emek kadar, o emeğin ne kadar verimli kullanıldığı da önemli elbette. Yazarlık yolunda doğru adımlarla ilerlemek için bilinmesi gerekenleri öğrenmek -en azından Türkiye'de- çok zor oluyor. Dolayısıyla yeterince tecrübe kazandığımda bu konudaki ipuçlarını analitik bir bakış açısıyla anlatmak niyetindeyim, zira bir işi öğrenmek bu kadar da zor olmamalı.
As it seems to me, if you wanted to become a writer, first of all you need to get acquainted with your infinity. It is revealed gradually as it goes deeper into the question - into any question. Because the writer becomes a writer. While writing - deepens, finds out his infinity, becomes unlimited in what he writes about. Then he takes on something else, and there he also goes to himself deep and infinite. This is how the whole personality is worked through and processed, and the writer appears. This writer, prophet and citizen. The “real” writer rarely finds a worthy place for himself. There are no prophets in their own country. While they cannot be seen from afar, but the chances from afar are small, and while others are not praised far away, but they may not, the real writer will be little adapted to life. After all, his place is obviously occupied by opportunists of all stripes. He is too real to please the stereotypical mass consciousness. He is too far from the common clichés to be understood by everyone he meets. If you wanted to become a writer, it is worth considering this: “real” will be bad, very bad. Yes, some time will be bad, as it was bad, for example, Martin Eden (book Jack London). Then the ways are different. Who as lucky. There will be a lot of time before luck, you have to do a gigantic job.
Jack London's book Martin Eden was my starting point. As I read it 25 years ago, I would like to read it again to understand why it influenced me that much.
Thanks for sharing your analytical approach to writing. As you have found, mechanics and practice will only take you so far as a writer. I think the key to good writing is to find your inner "voice" and the best way to express that voice. As a reader and a writer (and I believe the two are inextricable), I think a writer's guiding star should be "whatever works!" You can be just as moved by reading a footnote-filled tome by David Foster Wallace as you can a weighty miniature from Sara Teasdale--for me, it's about how writers "speak" to the reader about life. If you try to reach the heights of your writing heroes by imitating their methods and their voices, however, you're cheating yourself and you're also ignoring that great writers were, to quote the song, "born that way." Good luck on your writing adventures!
()
I Shall Not Care
When I am dead and over me bright April
Shakes out her rain-drenched hair,
Tho' you should lean above me broken-hearted,
I shall not care.
I shall have peace, as leafy trees are peaceful
When rain bends down the bough,
And I shall be more silent and cold-hearted.
Sara Teasdale
Thank you for the command and the poem. I liked both of them :)
Thanks for writing so motivating post. I sure will help me with reading and writing both.
okurken çok keyif aldım; kendimi adeta sizin düzenlediğiniz bir yaratıcı yazarlık etkinliğinde, oturup sizi dinlerken bir yandan da minik minik notlar alıyormuş gibi hissettim🤗
😃👍 Birkaç sene sonra olabilir o etkinlik
hem ingilizce hemde Türkçe yazmak iyi fikir aslında tabii yazarlığınıza lafım yok gerçekten akıcı bir yazım tekniğiniz var
Biraz vakit alıyor ama İngilizce bilen herkese hitap etmiş oluyorum.
interesting Post !!!
Congratulations @muratkbesiroglu!
Your post was mentioned in the Steemit Hit Parade in the following category:
Bu yazı Curation Collective Discord Sunucusunda küratörlere önerilmiş ve manuel inceleme sonrasında @c-squared topluluk hesabından oy ve resteem almıştır.
This post was shared in the #turkish-curation channel in the Curation Collective Discord community for curators, and upvoted and resteemed by the @c-squared community account after manual review.
Teşekkür ederim :)