Günlük Yorum Etkinliği 24.07.2018
Günlük Yorum Etkinliği 24.07.2018
Dün paylaştığımız yazıda oy verilen kullanıcılar;
@doctorbishop
@captainsailor
@cglyngnc
@burakdogusoy
@bykral
Kurallar:
- Bir iki cümlelik yorumlara oy verilmeyecektir.
- Konuyla alakasız yorumlara oy verilmeyecektir.
- Vikipediden copy-paste yazılara ve plagiarism'e oy verilmeyecektir.
1. Yorum bırakmak.
Bugün Afife Jale'nin ölüm yıl dönümü. Buradan yola çıkarak günümüz tiyatrosu hakkında ne düşünüyorsunuz? Halkımızın tiyatroya bakış açısı nedir ve nasıl olmalıdır?
Today is the anniversary of Afife Jale's death. What do you think about today's theater in your country? What is the point of view of your people towards theater and how should it be?
Yarın görüşmek üzere.
Tiyatro mu o da ne????
Bana göre ülkemizin hali işte tam bu şekilde. Gün geçtikçe sinemaya giden insan sayısında bile bence azalma var. İnsanlar, internete düşse de izlesem diye bekliyor. Kaldı ki bu durumda tiyatro...
Aslında bu sadece tiyatro için de değil, opera, bale gibi dallar da bundan muzdarip. Giden kişiler neredeyse hep belli. Bu yüzden sıkışıp kalmış durumda. Ayrıca devletin bu konudaki politikası da yanlış demek isterim ama sanırım bu konuda bir politika da yok.
Emek ve zaman isteyen her meslekte olduğu gibi Türk tiyatrosunun da durumu şuan içler acısı. Bunu sosyal ve kültürel gelişmeye bağlayanlar olduğu gibi siyasi otorite kaynaklı olduğu şeklinde düşünenler de var. Ama doğu ve batı akımlarının Anadolu coğrafyasında ki etkileri, küresel değişimin insanlara daha kolay para kazanma ve basit şekli ile hocalarımızın, tiyatrodaki büyüklerimizin yeniliğe, çağdaş yapıya ya da düşüncelere kapalı olmaları olarak görebiliriz. Ülkemizde sanat için yapılabilecek birçok şey var ve o potansiyele de sahip bir çok insanımız var. Her zaman olduğu gibi kolaya kaçıyoruz.
Öncelikle, afife jale hanımefendiye Allahtan rahmet diliyorum. Günümüz tiyatrosuna gelince, eskiden nasıldı bilmiyorum ama şuanda tiyatro ölü durumda, dışarda yüz kişiye sorsanız ya bir ya iki kişi tiyatrpya gitmiştir. Milet olarak tiyatro alışkanlığımız yok, tiyatro sosyalleşmek,küştür sahibi olmak demektir. Birde şöyle bir durum var, eski üstatların yeri doldurulamaz, yeni tiyatroculardan bir kaçı hariç geri kalanı tiyatrodan anlamıyor hâl böyle olunca tabi halk olarakta tiyatroya hitme hevesimiz kaçıyor, zaten şimdi pek de tiyatro kalmadıki bütün tiyatrocular televizyona yöneldi, ya sitkom yapıyor yada filmlerde oynuyorlar.
Afife Jale tiyatro adına bir devrimdir. Yaşadığı dönemde müslüman kadınların sahneye çıkma yasağı ve onun sahneye olan aşkı. Yaşadığı olaylar sonrasında morfin bağımlısı olması ama her türlü zorluğa rağmen onun sahne aşkının hiç sönmemesi...Günümüzde birçok sanat dalına olduğu gibi maalesef tiyatroya da hakettiği değer verilmiyor . Ülke de belli bir kesim tiyatroyu sıkıcı buluyor, belli bir kesim tiyatroyu sadece komediden ibaret sanıyor , gülmek için gidiyor . Halbuki o sahne de canlı canlı işlenen duyguları hissetmeye çalışsalar tiyatronun tadına o zaman varırlar . Herkesin hayatında bir tiyatro kültürü oluşması gerekiyor ve tiyatronun desteklenmesi gerekiyor. Fakat günümüz de oyuncuların tiyatrodan para kazanamaması onları saçma sapan televizyon dizilerinde oynamaya itiyor . Bizim insanımız üşengeç bir yapıya sahip tiyatroya gitmek yerine evinde tv deki bir diziyi izlemek çok daha kolay geliyor ve bu güzel sanat saçma sapan senaryo ve oyunculukların karşısında eziliyor. Keşke bu sanat desteklense çocuklar teşvik edilse . Yetenekli olanlar sanata yönlendirilse ama ülkece çocukluktan öğretilen para kazanma sevdası bunlara engel oluyor . Sözlerim ulu önder Atatürk’ün “sanatsız kalmış bir toplumun hayat damarlarından birisi kopmuş demektir.” sözüyle bitiriyorum.
Çok güzel yorum çok beğendim dostum
Tiyatro çok emek isteyen bir sanat türü ve zaten hakettiği ilgiyi göremeyen yani verilen emeğin karşılığını almanın çok güç olduğu bir sanat türü. Günümüzde zaten herkesi hipnotize eden televizyonlardaki kalitesiz diziler sayesinde çoğu iyi tiyatrocu tiyatroda geçimini sağlamanın zorluğundan dolayı bu sektöre hucum etmiş durumda. Ülkede sanata bakışın durumu da ortada olduğu için zaten tiyatrocular zorluklarla mücadele etmek durumunda devletten bırakın yeterli desteği almayı çoğu zaman darbe yiyen bir sektör. Kültürün en büyük parçasıdır sanat ve bunların en önemlilerinden biridir tiyatro. Halkın tiyatroya ilgi göstermesi için gerekli altyapının ve olanakların öncelikle devlet tarafından sağlanması gerekmektedir fakat devlet az önce de dediğim gibi genelde çelme takmaktadır. Umarım düşüncelerimde yanılırım ama malesef benim gördüklerim bunlar.
Günde 1 paket sigara içip de tiyatroya gidecek parası olmayan bir halkız biz.
Çok bir beklentim yok.
Tiyatro öyle gidince size aydınlanma getiren bir sanat değil.
Yine de kültürel açıdan tiyatroya gidip oranın havasını soluyup insanların bol bol oyun konuşmasını isterdim.
Biz küçükken ailelerimiz götürürdü,bir iki arkadaşımızla beraber.
Bugün ben hangi kıza söylersem söyleyeyim bir türlü gitmek istemiyorlar.
Sorsan, çok kültürlü hepsi.
Ama perfect erkek yerine serseri olacaksın, tiyatroya gitmek yerine, kültürlü olmak yerine futbol maçlarına gideceksin küfür ede ede sesini kısacaksın o zaman değerli oluyorsun.
Bu yüzden ''halkımız''dan pek ümidim yok. Hoşlandıklarını söyledikleri şeyleri sevmeyen yalancı bir kitle bizim halkımız.
Kültürü falan sevmiyor.
Kavgayı seviyor.
Tiyatroyu küçüklükten aşılamak lazım. Ne yazık ki öyle bir şey yapan aile sayısı çok az. En son ne zaman tiyatroya gittim?
Geçtiğimiz ay.
Öncelikle tiyatroyu kendi açımdan yorumlamak istiyorum. Tiyatro çok emek isteyen zor bir sanat. Ayrıca izleyenler için çok eğlenceli olduğunu düşünüyorum ve güzel bir oyun olduğunda da elimden geldikçe gitmeye çalışıyorum. Çok emek ve yetenek isteyen bir sanattır benim için tiyatro. Ancak ülkemizde yeterince değer görmüyor ve gereken önem verilmiyor. Sinamadaki filmler kapalı gişe oynarken, tiyatrolar çoğu zaman boş kalıyor. Bu nedenle tiyatroyu sevdirmek amacıyla ilkokullardan itibaren çalışma yapılması gerektiğini düşünüyorum. Örneğin ortaokulda bir öğretmenim sürekli takip eder ve sınıfça bizi tiyatroya götürürdü. Bu şekilde tiyatro sevgisi küçüklükten itibaten sevdirilmelidir.
Bursa’da yaşıyorken biz, rahmetli annem tiyatroyu çok sevdiğinden bizi neredeyse her ay bir oyun izlemek için zorlardı. Tiyatro sevgimiz onun sayesinde gelişti diyebilirim. Bilet fiyatlarına bir göz attım tam bilet Bursa Devlet Tiyatrosu’nda 12 TL, öğrenci 7,5 TL. Ama kimler bu parayı verip gidiyordur bir araştırma yapılsa eminim ilginç sonuçlar ortaya çıkacaktır. Özel tiyatrolar maalesef çok pahalı. Onlara gidebilmek ekonomik açıdan daha zor. Tiyatroya genel olarak okuyan, araştıran belli bir kalite arayan kişilerin gittiğini düşünüyorum.