You are viewing a single comment's thread from:

RE: Türkiye'de Mütevazi Bir Tarihçi: Cemal Kafadar

in #tr7 years ago

Geçmişten çok, gelecek ilgi alanıma girdiği için tarih pek favori konum değil. Ancak sizin hanlar arasındaki kitap trafiğiniz ve lezzetli bir kahve eşliğinde onu okumaya başlamanız ve bize aktarmanız çok hoş.
@originalworks

Sort:  

The @OriginalWorks bot has determined this post by @filmosophy to be original material and upvoted it!

ezgif.com-resize.gif

To call @OriginalWorks, simply reply to any post with @originalworks or !originalworks in your message!

To enter this post into the daily RESTEEM contest, upvote this comment! The user with the most upvotes on their @OriginalWorks comment will win!

For more information, Click Here!
Special thanks to @reggaemuffin for being a supporter! Vote him as a witness to help make Steemit a better place!

Nazik yorumunuz beni çok mutlu etti. Çook teşekkür ederim. :) Tarih ilgisinin siz de uyanması için de Cemal Kafadar vesile olsun mu? Olsun bence. ;)

Hadi olsun!
Dedim. Hem tarihe hem de kendime bi şanş vereyim.. Cemal Hoca çok bilgili, dolu dolu konuşuyor. Uzunca iki video izledim. Ama ı ıh :/

Yeniçerilerin zamanında çıkan bir mecmuada padişaha ne dedikleri ya da 1672'de padişahın avcılık delisi olduğu için Köprülüler'in daha çok hüküm sürdüğü.. gibi detay şeyler
ve hatta 1. Dünya savaşı, Viyana kuşatmaları, Osman oğullarının Karaman oğullarıyla savaşları vb.. o kadar ilgimi çekmiyor ki, şu anda bile kendimi Kardaşiyan'ları sayıyormuş gibi hissettim o derece :)

Bana göre tarih, biraz araba gibi. Şanşızman dişlisinin kaç devir yaptığını bilmiyorum. Gerektiğinde bu bilen bir Uzmana ulaşabileyim yeterli. Siyaset, uluslararası politika ya da devletle ilgili bir vazifem de olmadığına göre şahsi hayatımda, ders çıkarılacak olaylar dışında çok da gerekli olmayacak gibi..

Bununla birlikte, içinde savaş, taht oyunları değil de bilim ya da sanat olan tarihi hikayelere kapım açık sanırım. Zira Beethoven - Ay ışığı sonatının hikayesi, Madam Curie'in radyasyona rağmen mücadelesi, Einstein'ın başına gelenleri oturup kendim araştırabiliyorum zaman zaman..

Yorumunuz vesilesiyle, tarihle ilgili yanlarımı yeniden gözden geçirmiş oldum teşekkür ederim ;)

Anlıyorum sizi. :) Ancak yine de itiraz edeceğim müsaade edersiniz. Özellikle de araba-tarih analojinize. Tamam kabul uzmanlaşma, işbölümünün olduğu bir dünyada yaşıyoruz. Ancak gündelik problemlere yönelik uzmanlaşmaya benzer bir uzmanlaşmanın tarih, felsefe, hukuk, kısacası sosyal bilim alanlarında da olması gerektiği fikri bence tartışılması gerekir. Özellikle sosyal bilimler tarihine bakıldığında Aydınlanma sonrası disipliner bölünmeler alanları kendi içine çökertti. O yüzden şimdilerde özellikle disiplinlerarası çalışmalardan dem vuruluyor, ki siz de mutlaka duymuşsunuzdur. O yüzden bahsettiğiniz gibi bir "uzmanlaşma" birbirinden kopuk alanlar üzerinde temellenir ancak. Bunun totalitaryenizme götürülecek boyutları bile var. Çünkü uzmanlaşma aynı zamanda tekelleşmeyi de getirir. vs. vs..

İkinci itiraz edeceğim nokta, politika sadece vazifesi olanlara ait bir alan olduğunda orası aynı zamanda özgürlüklerin kısıtlandığı, oligarşik bir yer olacaktır. Yanlış anlaşılmasın politikayı sadece "oy verme" davranışına indirgemiyorum. Ancak en nihayetinde hepimiz (ve evet o araba tamircisi de) oy veriyoruz. "Tarih"siz verilecek her oy da George Simmel'in "blase" tavır dediği tavra girer. Bu tavrın nihai çıktısı da propagandaya ve "egemen olan"ın çıkarlarına açık olmak olacaktır.

Özetle politika iyidir. İyi politika da bir "hafıza"ya (yani Tarih'e) ihtiyaç duyar. :)

(Gecikmiş cevap için kusura bakmayın; işler güçler, buradan bir müddet uzak kaldım. Ve ayrıca yorum için de teşekkür ederim. Bu tarz "sohbet"leri ve "fikir teati"lerini çok severim.)