Oyun Tasarımı Notları - Bölüm 1
Merhaba arkadaşlar. Yaptığım araştırmalardan, okuduğum kitaplardan aldığım notları belki işine yarayan olur düşünceye burada paylaşmaya karar verdim. Belli bir konu bütünlüğü içinde ilerlemeyebilir içerikteki maddeler. Doğrudan çeviri veya doğrudan kopyala yapıştır şeklinde yazmadığımdan intihal konusunda sorun oluşturacağını zannetmiyorum.
İyi kurallar oyunlarda eğlenceyi de beraberinde getirir. Kötüleri ise tam tersi etkiyi yapacaktır. Fakat oyunun kendisi kurallardan ibaret değildir. Pek çok oyun tasarımcısı, kuralları ve mekanikleri oyunun kendisi sanarak tuzağa düşüyorlar ve karşımıza kötü oyunlar çıkarıyorlar.
Bir oyun kendince bir mekaniğe, bir konsepte ve bir yaşam tarzına sahip olabilir. Eğer yeni bir oyun geliştirmek istiyorsanız kural geliştirmekten daha fazlasını yapmanız gerekiyor. Bir oyunun, oyuncunun kafasında bir bütün olarak nasıl şekillendiğini düşünmeniz gerekiyor.
Oyun mekaniklerini saatlerin mekanik parçalarına benzetebiliriz. Hiç kimse bir saati mekanik parçaları yüzünden satın almaz hatta sırf bundan dolayı aldığını söyleyen insan bile gerçeğin farkında değildir, o sebeple almamıştır.
Zorlayıcı mekanikler sadece oyuna anlam katar. Aynı zorluktaki bir mekaniği başka bir oyuna dahil ettiğinizde eklendiği oyunu güzelleştireceğinin hiçbir garantisi yoktur. Oyunlar birbirinden etkilenmemeli, benzer mekanikleri almamalı demiyorum ama bu süreci güzel bir plana uygun şekilde gerçekleştirmek lazım. Bir oyunu parçalara böldüğünüz zaman kesinlikle bu süreçler hakkında pek çok şey öğreneceksiniz.
Eleştirmenlik ve yaratıcılık pek bir arada bulunabilen yetenekler değildir. O yüzden sinema eleştirmenleri film yapmıyor ya da futbol yorumcularının teknik direktörlük kariyerleri pek başarılı olamamıştır. Saat örneği üzerinden konuşalım. Eleştirel bir yaklaşımla iyi bir saatin alarmı olması gerektiğini, mekanik olarak kusursuz olması gerektiğini ya da modaya uygun, şık bir tasarıma sahip olması gerektiğini söyleyebilirsiniz hatta iyi bir saatten gayet iyi anlayabilirsiniz ama bu sizi saat üretmeye bir adım bile yaklaştırmayacaktır.
Oyuncular, oyunları tüketirler. Aynı saat kullanıcıları gibi. İnsanlar saatleri fonksiyonellikleri, kullanılabilirlikleri ve şıklığından dolayı alırlar. Saatler onları ifade ederler. Ucuz saat aldım çünkü aldığım saatin beni ifade ettiğini düşünmüyorum diyenler için de bu geçerlidir. Sonuç olarak pazara bir saat çıkaracaksanız bunların hepsini, tüketici zihnini düşünmek zorundasınız. Oyunlar için de mesele aynıdır, sadece daha karmaşıktır. Karmaşıktır çünkü bir oyunun hareket eden, çalışan parçalarını saatte gördüğünüz gibi göremezsiniz. Bir oyun tasarımcısı işini iyi yapıyorsa bu parçaların çoğu derine inmedikçe görünmezdir.
Görselleri Pixabay'dan indirilmiştir.