Zamanın Neresindeyiz
Tarih sanki milatla başlar. Sanki milattan öncesi uzak, belirsiz ve dahası sanki önemsizdir.
Biz Müslümanlar önceleri hicri takvimi kullanıyorduk. Hicretten önce, hicretten sonra… Malî 26 Kânun-i Evvel 1341'den (26 Aralık 1925) bu yana biz de miladi takvimi kabul ettik ve takvimimizin başlangıcını milada aldık.
Oysa, Sümerler bizim kullandığımız bu takvimlerden çok daha ileri takvimler kullanıyordu. Öyle ki, Eflatun’dan 3000 yıl önce Eflatun Yılı’nı biliyorlardı.
Eflatun Yılı ( Presesyon ya da Dünya’nın yalpalaması)
Dünya’nın kuzey-güney aksının yalpalaması nedeniyle Kutup Yıldızı aslında kuzeyde büyük bir daire çizer. Kutup Yıldızı’nın aynı noktaya gelmesi için 25.920 yıl gerekir. İşte bu süreye Eflatun Yılı denir. Bu adı çok sonraları Grek uygarlığına hayran olan batı uygarlığı koymuştur. Eflatun bu süreyi Minos uygarlığından öğrenmişti. Minoslular Mısır’dan, Mısırlılar ise Sümerlerden öğrenmişlerdi.
Eflatun Yılı hakkında bize 6000 yıl önceden bilgi veren Berlin Müzesi’nde Vat.7847 katalog numarasında kayıtlı belge.
http://therealsamizdat.com/tag/lunar-phases/
Bu bilginin aslında akıllara durgunluk vermemesi, aksine akılları çalıştırması gerekir. Bilinen en eski toplum olan ve M.Ö. 4000’lerde birdenbire ortaya çıkan Sumerler bu bilgiyi nerden biliyorlardı. Hadi nereden bildiklerini geçtik, bu bilgi onların ne işine yarardı?
Bu konuda çeşitli spekülasyonlar var. Dünya’nın itibarlı bilim adamları bunu açıklayabiliyorlar. Yalnız, ben bu açıklamalara katkı olarak bambaşka bir açıdan yaklaşarak konuya açıklık getirmek istiyorum.
Eğer zamanın neresinde olduğumuzu zihnimizde canlandırabilirsek, bilim adamlarının en hayal ürünü gelebilecek teorilerinin bile dikkate alınması gerektiğini görürüz.
Yaradan’ın zamanı yaratmasından bu yana ne kadar zaman geçtiğini bilmek elbette mümkün değildir. Ancak zamanın göreli olduğuna dair Kuran-ı Kerim’de ipuçları bulunmaktadır. Bu ipuçlarının ne olduğunu ilahiyatçılar zaten açıklıyor. Modern bilim, evrenin yaşının 13,8 milyar yıl, Dünya’nın da 4,5 milyar yıl olduğunda artık mutabakat halinde. Bu hem matematiksel olarak ve hem de fiziksel kanıtların desteği ile oldukça gerçeğe yakın gibi gözüküyor.
Berlin Müzesi'nde buluna Vat.7847 tabletinin kopyası:
Ben bu bilgiyi şimdilik doğru kabul ederek şöyle bir benzetme yapıyorum:
Evrenin yaşını Hakkari-Yüksekova- İstanbul arasındaki 1380 km ye Dünya’nın yaşını da Ankara-İstanbul arasındaki 450 km ye benzetirsek, bunun sonucunda zamanın neresinde olduğumuzu kavramamız kolaylaşacaktır. Evrenin yaşı üzerinde düşünmeyi bu yazıyı okuyup anlayabilen okurlarıma bırakarak diyorum ki:
1-Ankara’da TBMM merdivenlerinin ilk basamağının tam ortasına bir toplu iğne çakalım,
2-Boğaziçi Köprüsü’nün de tam ortasına bir toplu iğne çakalım. Tabii ki trafiği durdurmamız gerekecek. Olsun, zamanın neresinde olduğumuzu anlamaya değer.
3-İmdi, 450 km, 450.000 m yapar. 450.000 m ise 450 milyon mm yapar. Boğaziçi köprüsünün ortasına çaktığımız toplu iğne Çin malı olmasın, Japon malı olsun ve kalınlığı da 1mm olsun. İşte bu Japon malı toplu iğnenin kalınlığı tamı tamına 1000 yıla tekabül etmektedir.
Yanına bir toplu iğne daha çakalım, işte Milat’a ulaştık.
4 toplu iğne daha çakarsak, Sümerlere ulaşırız. Ondan gerisini bilmiyoruz.
Yani bizim bütün bildiğimiz, İstanbul-Ankara arasındaki mesafede 5 mm kadar bile değildir. Biliyorsunuz Boğaziçi Köprüsü esnektir. Es kaza üzerinden bir TIR geçecek olsa, bizim topluiğne en az 100 yıl ileri-geri atar. Zamanın o kadar küçük bir parçasında yaşıyoruz ve o kadar az şey biliyoruz ki. Bu durumda geçmişte neler olduğunu hayal etmemiz abes kaçmaz değil mi? Yani köprüye yan yana 100 tane onluk çivi çaksak, al sana 10 adet uygarlığa yetecek süre. 100 onluk çivi de olsa olsa elli cm yapar. Boğaziçi köprüsünde 50 santimetrenin ne önemi var?
Bir de Ankara- İstanbul arasındaki 450 km yi düşünün.
İşte bu nedenle, modern bilimin ancak 20.yüzyılda keşfedebildiği Eflatun Yılı’nı bundan 6000 yıl önce yaşamış olan Sümerlerin bilmesi hiç de şaşılacak bir şey değildir.
Ha, bu bilgi onların ne işine yarar? İşte bütün mesele aslında burada.
Hakkari-Yüksekova-İstanbul arasını size bırakıyorum.
https://www.erkanince.com/single-post/2015/08/09/Zaman%C4%B1n-Neresindeyiz#!
Hi! I am a robot. I just upvoted you! I found similar content that readers might be interested in:
https://www.erkanince.com/single-post/2015/08/09/Zaman%C4%B1n-Neresindeyiz#!
Yeah. This is my website. I move my blog posts to Steemit. Evet. Bu benim web sitem. Blog yazılarımı Steemit'e taşıyorum.
Merhaba, Bu tür sorunlar yaşamamak için yazıların sonunda kaynak olarak kendi sitenizi belirtmenizi tavsiye ederim :)
:)
Congratulations @rknnc! You have completed some achievement on Steemit and have been rewarded with new badge(s) :
Award for the number of upvotes received
Award for the number of upvotes
Click on any badge to view your own Board of Honor on SteemitBoard.
For more information about SteemitBoard, click here
If you no longer want to receive notifications, reply to this comment with the word
STOP