BİR KÜÇÜK ÇOCUK

in #tr8 years ago

Asıl görevlerimden biri her zaman kızımı okula bırakmak. Zaman zaman mızmızlansam da aslında çok hoşuma gidiyor prensesimi okula bırakmak. On dakikalık yolda yapılan, kaprisler, çıkışta kendisini almam için yapılan pazarlıklar, ara sırada okul dedikoduları sabah saatlerinin en güzel eğlencesi.

Aralık ayının son günlerine doğru, sabah sohbetlerinin tek konusu yılbaşı programı idi,

-anne, sınıfın partisine gidecek miyiz?

-evet kızım

-anne peki yılbaşı akşamı ne yapacağız?

-henüz karar vermedik kızım

-anne karar verelim o zaman.

-peki kızım ayarlarız.

-anne kar olan bir yere gidelim, ben kartopu oynamak istiyorum.

-Konuşuruz anneciğim.

Her sabah aynı sorular, aynı cevaplar, akşama planlar yapılarak sunulan yeni sorular………
Kızıma cevaplar verirken, içim hiç rahat değildi. O’na anlatmam gereken gerçekler vardı. Hayat kendi penceresinden gördüğü gibi tozpembe değil, dışarda bambaşka hayatlar var. Kızım henüz dokuz yaşında ancak bizim ülkemizde dokuz yaşında çalışmak zorunda olan çocuklar var. Bunları görmesini sağlamam lazım, ama nasıl. Ertesi gün çevresinin farkına varması için ilk adımı attırmaya kendimi hazırladım.

Sabah, okula gitmek için aynı saatte evden çıktık ve araca bindik. Yola çıkar çıkmaz aynı yılbaşı soruları başladı. Hiç birine cevap vermedim, radyoda açmadım. Kırmızı ışıklarda beklerken sokak çocuklarına bütün dikkatimi vermeye çalıştım.

-Anne neden cevap vermiyorsun? Diye iki kez sorduktan sonra, döndüm ve

-af edersin tatlım, kaldırımda oturan çocuk dikkatimi çekti, O’nu düşünüyordum ve seni duyamadım,

-Ne var kaldırımda oturan çocukta?

-Hava çok soğuk ve üzeri çok ince ne kadar üşümüş olabileceğini düşünüyorum.

-Annesi neden giydirmeden göndermiş sokağa?

-Kim bilir belki annesi yoktur, belki de giydirecek kıyafeti?

-Annesi yoksa kim bakıyor O çocuğa?

-Hiç kimse bakmıyor olabilir, eğer biri ilgilense idi, sabahın bu saatinde ya okulda ya da evinde olurdu?

-Belki de evi yoktur değil mi anne?

-Olabilir,

-Peki anne akşam nerde kalıyorlar?

-Eğer evleri yoksa yine sokakta kalıyorlardır?

-Anne sen O çocuklara yardım ede bilir misin?

-Yardım etmek isterim ama benim başka çocuklara yardım edecek maddi gücüm yok.

-Ne kadar paran olması gerekiyor yardım etmek için?

-Tek bir çocuğa bile yardım etmek için en az iki-üç bin lira paraya ihtiyacım var. İki-Üç bin liram olsa, sokakta gördüğümüz O çocuğa ve kardeşlerine, kardeşleri yoksa arkadaşlarına kıyafet alabilirim. Biraz yiyecek alabilirim. Ama en önemlisi O’nu okula göndermek isterim.

-Anne senin o kadar paran var ama!

-Evet var, ancak o para ile sana yılbaşı hediyesi alacağım, birde yılbaşı için kutlama yapacağım.

-Anne bana, hediye alma, yılbaşı için kutlamada yapmayalım, çocuklara yardım edelim

-Çok iyi düşündün tatlım, bu güzel düşüncenden dolayı seni kutluyorum.

-Yarın sokak çocukları derneğine gidip bağış yapalım.

Kızım sevinçle okula bende işe gittim. Ertesi gün sokak çocukları derneğini arayıp ihtiyaç listelerini istedim. Alabildiğim kadar malzemeyi kızımla birlikte derneğe bağışladık. Bağışçı olarak kızımın adını yazdırdım ve makbuzu saklaması için kızıma verdim.
Amacıma ulaşmıştım, ben duygusundan uzaklaşıp biz olmayı öğrenmeye başlamıştı.
Sokaktaki küçük bir çocuk, başka bir çocuğun bakış açısını değiştirmişti. Bir küçük çocuk dünyayı değiştirir, eğer hissede bilirsek.