Siyah Kuğu, peşinde koştuğum bir tarzda olmasa da izleyince beğendiğim bir film.
İnsanların, canlı bir örneğini görene dek, uzun bir süre Siyah Kuğunun varlığından haberi yokmuş.
Bu örnek bilim felsefecisi Karl Poper'in çok sevdiği bir örnek olmuş. Ona göre bilimsel bir teori, "doğrulanabilir" olmasının yanında "yanlışlanabilir" de olmalıdır.
Örneğin;
"Dolabımda görünmeyen ve hiç bir ölçüm cihazına tepki vermeyen bir kuş olabilir" hipotezinin doğru ya da yanlış olduğu gösterilemez. Dolayısıyla bilimsel bir hipotez olamaz.
"Bütün kuğular beyazdır" hipotezi, neredeyse doğrulanamaz çünkü milyonlarca kuğunun beyaz olup olmadığına bakmak gerekir. Bununla birlikte sadece 1 adet Siyah Kuğu gösterilerek hipotez çürütülebilir/yanlışlanabilir. Dolayısıyla bilimsel bir hipotez olabilir.
Benim de izlemeyi ertelediğim ve izleyince 'Vay be!' dediğim bir film oldu. Çünkü bu sene öğrendiğimiz Freud, Jung gibi teorisyenlerin kuramlarına oldukça iyi oturuyor/muş film.