Tanpınar'ın Gölgesinde Bir Münevver: Abdülhak Şinasi Hisar
Ahmet Hamdi Tanpınar'ın gölgesinde kalmış fakat onunla aşık atacak bir üsluba/kaleme sahip Abdülhak Şinasi Hisar'ın küçük boyutlu (68 sayfacık) dev-romanı. Bir oturuşta, soluksuz okudum, mest oldum!
Kitaptan:
"Bir geçmiş zamanı böyle bütün hususiyetleri, renkleri, şekilleri ve insanlarıyla göstermek bütün bir felsefe ayarında tutulacak bir muvaffakıyet değil midir? Zira bütün iddialarına rağmen felsefe sistemleri bile, olsa olsa filozofların zamanlarını ve ruhî hâletlerini göstermek ve söylemek değil midir? Siz bütün kâinatın esaslı sırrını bulup asıl hikmetini söylediğinizi umarsınız. Halbuki ifade ettiğiniz ancak kâinatın bir tek köşesinde, bir an için açmış bir tek ve muvakkat hakikatten ibarettir. İşte, muvaffak olunca, sanat da, en yüksek felsefe gibi, bunu mükemmel olarak gösterir." (s.17)
"Zihnin hassaları acayiptir: Bazen yavaş yavaş ta içimize toplanan derin sebeplerle, bazen de sebepsiz yere yahut hatır ve hayale gelmez bir sebep yani bir vesile ile veyahut bazı büyük hâdiselerin tesiri karşısında birdenbire öyle harikulâde bir küşayişle açılır ki, bunların haricinde geçen zamanlarımızın faaliyeti bu uyanıklığa nisbetle bir uyuklama gibi kalır. Acaba neden bu güneşler bazen bize böyle doğar ve parlar? Bir insan kafası bütün ömrü boyunca belki ancak beş on defa böyle tamamen uyanır, aydınlanır ve her şeyi anlar ve her şey hakkında hükmünü evvelinden vermiş olur." (s.35)
"Derinlerin hem gizli, hem amansız ikna kuvvetiyle iman ediyordum ki, şehir ve hayat yollarının sonsuz bir taaddüdü vardır. Ve insan adımlarının tenevvüü müthiştir. Gözlerime, nice farklarla, hep birden çarpan bu yolların çokluğuna, bu hususiyetlerin tenevvüüne hayran oluyordum. Bana bu heyecanı veren de işte bu toplu görünüş ve bu intizarın bir gün inkilap edeceği davranıştı. Dünyanın birbirinden ayrılan ve uzaklaşan yollarını hep birden önüme serer gibi duran bu manzarayla, sanki birdenbire, dünya kargaşalığını, kalabalığını, ihtilaflarını, azametini görmüş, hem de katî bir intihabın zorluğunu, zira tutulan yolun bizi diğer yolları terketmeye cebrettiğinden, bize vereceği tereddütleri, acıları, nedameti, zahmeti ve daüssılayı hep birden duymuş ve anlamış gibi olmuştum." (s.35-36)
Congratulations @filmosophy! You have completed some achievement on Steemit and have been rewarded with new badge(s) :
You got your First payout
Click on any badge to view your own Board of Honor on SteemitBoard.
For more information about SteemitBoard, click here
If you no longer want to receive notifications, reply to this comment with the word
STOP