Asfaltın Kralları?!?!
Hiç vakit kaybetmeden izninizle hemen sorayım: Asfaltın Kralları nasıl bir çeviridir ya? Hani illa uçacaksan, Asfaltı Ağlatanlar yapacaksın o zaman, di mi?
Ford, Ferrari'ye Karşı niye olamıyor - reklama mı giriyor - anlamadım ki.
“Ford v Ferrari” gerçek bir hikâyeye dayanıyor. Otomobillerin dayanıklılığını ölçmek için yapılan ve 24 saat süren Le Mans’ı sürekli Ferrari kazanıyor ve Ford bu yarışı kazanmayı aklına koyuyor falan filan.
Arabalara düşkün oğlan çocuklarının bayılacağı filmlerden.
Benim de şahsen hız yapmaya bir gıcığım yok. Ayrıca "The Fast and The Furious" gayet hızlı bir filmdi ama izlenebilitesi daha yüksekti.
Bu... Tamam, Oscar’lar her sene bir öncekinden daha da saçmalaşıyor, daha çok eleştiri alıyor, artık kimse iplemiyor – ben yine de kendi geleneğimi sürdürme adına oturup azimle tüm aday filmleri izlemeye devam ediyorum. Fakat söylemeden edemeyeceğim: Bu filmi bana izlettirdikleri için Akademi’ye ben de çok kırgınım:)
Hele Kara Şövalyem Christian Bale’in, senaryo gereği sevilen aile babası ile bir şovenist arasında git-gellerle iyice saçmalaşan rol kesmelerini izlemek cidden sinir bozucuydu.
İhtiyaçları var mı bilemiyorum ama Akademi bu filmi aday göstermek için Ford’dan şöyle sağlam bir “destek” almış olsa bari.
En İyi Film olması diye bir şey yok.
Olursa, gelenek falan demem, son Oscar kalesi beni de kaybederler, ona göre!
Geriye “Jojo Rabbit” ve “1917” kaldı. Yarın da onları yazayım. Bu bahsi kapatalım.!