Aşkın beyindeki hali!

in #tr7 years ago (edited)

FE7DCA78-DAD2-4E82-8C94-1C86C341D9AF.jpeg

Aşk deyince hepimiz söylenene çaktırmadan da olsa bir kulak kabartırız. Acaba neden bahsediliyor diye? Kalbimiz kendine söylenenler ile bir eşleşme bulmaya çalışır. Peki, gerçekte bunu yapan kalbimiz değil de ya beynimiz ise? Yapılan araştırmalar doğrultusunda tüm duygularımızın ve zihinsel süreçlerimizin beyin tarafından gerekleştiğini biliyoruz, fakat hepimiz aşk deyince işin içine biraz kalp karışsın istiyoruz. Aşık olduğumuzda, dopamin, seratonin ve noradrenalin gibi hormonlar aktif bir şekilde salgılanmaya başlıyor. İlk görüşte aşk, sürekli aşık olunan kişiyi görme isteği ve aşka olan sadakatin gelişmesinde hormonların büyük bir faaliyeti söz konusu.

006E4ACF-87E8-4B20-96B3-EAAF71B33533.jpeg

Aşık olacağınız kişiyi, ilk olarak görsel uyaran ile algılarsınız. Daha sonra bunu, kişinin zekası, konuşması, bakışı, duruşu, kültürü gibi etmenler takip eder. Aşık olacağımız kişiyi seçmemizdeki en büyük etmenlerden birisi ‘’ferromonlar’’dır. Ferromonlar, kokusuz koku resöpterleri olarak tanımladığımız ve bilinçaltımızın algıladığı sinyallerdir. Bu sinyaller, eş adayımız ile genetik yapımızın, çiftleşme uyumumuzun ve biyolojik ahengimizin örtüşüp örtüşmediğini kontrol eder ve genellikle suni yönlendirmelerin olmadığı durumlarda doğru eşi seçeriz. ‘’Abi ilk görüşte aşık oldum’’ lafı gerçekten de bir safsata olmayabilir. Dopamin ve noradrenalin hormonlarıyla gerçekleşen, yüzde kızarma, kelebek gibi pır pır çarpan kalp hissi ilk görüşte aşkın ta kendisidir. Dopamin; beyinde salgılanan ve nörotransmitter (sinir hücreleri arasında iletimi sağlar) olarak görev yapan bir hormondur. Mutluluk, hareket, haz veren ödül, dikkat, kavrama gibi birçok fonksiyonun gerçekleşmesini sağlar. Aşık olan kişide oluşan heyacan, mutluluk hissini sağlayan da dopamindir. Noradrenalin; adrenalin ile birlikte vücudumuzun otonom sinir sistemini çalıştıran maddedir. Noradrenalin hem hormon hem de nörotransmitterdir. Böbrek üstü bezi tarafından salgılanan adrenalin ile beraber strese yanıt olarak görev yapar. Aşık olunca çarpıntı, el titremesi, yüz kızarması, göz bebeklerinde büyüme gibi belirtileri ortaya çıkaran noradrenalindir. Çok ilginçtir ki, yapılan çalışmalar bize, ilk görüşte aşkta bilinçaltının bilinçten altı saniye önce aşkı hissetmeye başladığını gösterir.

66F87341-8FF2-4E7E-B3CC-673D0C871F90.jpeg

Peki, aşkın uyuşturucu etkisi olduğunu biliyor muydunuz? Aşık olduğunuzda, sürekli aşık olduğunuz kişiyle konuşmak, görüşmek istersiniz tıpkı madde bağımlıları gibi aşka bağımlı hale gelirsiniz. Bunun sebebi; aşkın da aynı uyuşturucular gibi haz ve keyif veren endorfrin hormonunun salgılanmasına neden olmasıdır. Bu yüzden eğer aşık olduğumuz kişi tarafından terk edilirsek tıpkı uyuşturucu bağımlılarının uyuşturucu bulamaması durumunda gösterdiği bulguları gösteririz. Aşkın en önemli konularından biri de hiç şüphesiz ‘’sadakat’’tir. Bu noktada devreye giren çok önemli bir reseptörden söz edeceğim, ‘’Dopamin 1’’ reseptörü. Bu reseptör, beynimizde devre dışı kalmışsa veya iyi çalışmıyorsa, sadakat duygusunda aksaklıklar olur. Çapkın kişilerde, ya Dopamin 1 resöptörü çalışmıyor ya da Dopamin 2 resöptörü aşırı aktiftir. Öyleyse, çapkınlık bir beyin hastalığı mı? Evet, düzenli bir aile hayatı ve seviyeli ilişkiler için Dopamin 1 reseptörünün iyi çalışması şart!

1A55B7B8-3720-42B5-9792-AC233959639F.jpeg

Aşkın ilk hallerinde bizi sarhoşa çeviren bu duyguları, uzun süreli birlikteliklerde genellikle göremiyoruz. Bunun sebebi, zamanla dopamin ve noradrenalin hormonlarının yerini ‘’oksitosin’’e bırakması. Oksitosin hormonu, bir diğer deyişle sevgi hormonudur. Uzun süreli birlikteliklerde, kişiler zamanla bir bütünün parçası olurlar ve birbirlerinden ayrı bir hayat düşünmezler. Yani, aşkları aslında bitmez, aşkları ‘’dönüşür’’. İnsan beyni, ona bu müthiş heyecan, haz, ödül duygularını yaşatan o aşkın ilk halinden vazgeçmeyi istemez. Bu bir nevi bağımlılıktır, bu nedenle birlikteliklerin süresi kısalır. İnsanlar bu isteklerine karşı koymada isteksizdir ve ‘’lise aşkı’’ duygusunu aramaktan kendilerini alıkoyamazlar.

Sort:  

Hi! I am a robot. I just upvoted you! I found similar content that readers might be interested in:
http://dogrununpesinde.blogspot.com/2014/07/ask-beyinde-mi-kalpte-mi.html

postunuzun kopyala-yapıştır olması hesabınızın itibarını kötü etkiler. bu konuda sorun yaşamanızı istemeyiz :)

Postumdaki sorunu , yeniden yazarak düzenledim, teşekkür ederim :)

Aşkın bilimsel yönüne çok güzel değinmişsiniz, beğenerek severek okudum ve sizden bir sonraki postumda bahsedeceğim mutlaka.

Güzel yorumlarınız için çok teşekkür ederim bu aralar bir projeyle uğraşıyorum o yüzde yazılarımı yayınlayamadım en kısa zamanda tekrar döneceğim. Ayrıca sizi gerçekten çok severek takip ediyorum 😊