sadece hastalık kısmıyla ilgili yorum yapacağım. bu havalı-boktan hastalık yüzünde harika-rezalet şeyler yaşayan herkese "tedavi olman gerekiyor" denir. ama kimse yarıda bırakmaman için sabırla yanında durmaz. ya da tedavi olmak istemiyorsan en azından seninle böyle yaşamayı öğrenmeye çalışmazlar. en büyük kanı yanında kimse kalmayınca kaybedersin. tedavi olmayı reddettiğinde yanında kimse yoktur ya da tedavi kesilince kalmaz. ilaç kullanmaya başladıysan aniden bırakmamanı öneririm. aniden bıraktıysan da her şeye hazır olmalısın.
seni daha önce pek tanımazdım. bugün tanıdım diyebilirim. steemit türkiye discord sunucusunun asıl sorununun ne olduğunu bugün anlıyorum. mükemmel başlayan ve berbat biten çok şey yaşamışsındır belki bugüne kadar. ama yaşamadıysan, bu ilkse bilgin olsun son da olmayacak -tedavi olmadıkça. ama bu seni kötü bir insan yapmaz. dengede durmak senin için ne kadar zor biliyorum. dengede durmak yerine dengeyi rüzgarınla bozmak ne kadar zevkli onu da biliyorum. hatta kaybolan dengeni ararken kendini karanlık kuyularda bulup sonsuza kadar orada kalmanın sıkıcısıkıcısıkıcılığını da biliyorum.
senin de dediğin gibi en büyük düşmanın sensin. bazen giriştiğin bir işteki bütün başarıların bir anda büyük bir başarısızlık yumağına dönüşür ve senin o yumağı çözmen gerekir. sanki kendine "daha yaratıcıyken" kurduğun bir tuzaktan "kafan karmakarışıkken ve hiç moralin yokken" kurtulman gerekiyordur. düşmanın seni hep yener ama sen hep daha güçlü dönersin. en yakınlarının bile sana kızgın olmalarına zemin hazırlamışsındır ve onlara ihtiyacın olan asıl zamanda sana kızmakla meşgullerdir. onlara hak ver ama kendini bunun için suçlama.
sana ben de kızgındım. ama steem senden değerli değil. konuşmak istediğin her an bana yazabilirsin. bi işe yaramam ama seni anlarım. çünkü muhtemelen yazdığında ya yürüyor ya da uzanmış pişman oluyor olacağım.