Bir Bayram Tatili

in #life8 years ago

Bayram gelince, ilk akla gelen tatildir. Özellikle haftanın tamamını kaplayan bir tatil oluyorsa, piyangodan çıkan bir yıllık izin sayılır.
2016 yılının kurban bayramı da epey uzun tatillerden biri idi. Biz ailece hem milli bayramları hem de dini bayramlarda önceliği olması gereken bayram havası gibi yaşamaya veririz, zaman kalırsa tatil yapmayı da ihmal etmeyiz.
Kurban bayramının birinci günü kurbanımızı kestik, eş dost ziyaretlerinde bulunduk, kızımızın gelenek ve göreneklerimizi öğrenmesi için, komşularla mangal keyfi yaptık. İkinci günü sabah erkenden tekne turuna gitmek için planlar yapıldı, çantalar hazırlandı.


Sabah saat yedi de Adana’dan yola çıktık, yeğenlerim ve biz toplam altı kişi idik.. Yol boyunca her şey rutindi, aslında biraz şaşırdık bu sakin gidişata:) bizim yolculuklarımızda mutlaka bir aksiyon yaşanırdı.
Taşucu’na adım attığımız an şeytanın bacağını kırdık, son dakika verdiğimiz karar değişikliği neredeyse tekne turumuzun iptal olmasına sebep olacaktı. Bizim rezervasyon yaptırdığımız teknede kaydırak mevcut değildi, kızım kaydıraklı tekne diye tutturunca kaydıraklı tekneye binmek istediğimizi ve tekneden ineceğimizi tekne sahibine ilettik. Tabi ki bizim bu teklifimizi hoş karşılamadı, küçük bir tartışmadan sonra tekneden indik. Hemen yanında ki tekneye binmek istedik oda ne ilk bindiğimiz tekne sahibi bizim isimlerimizi anında diğer teknelere bildirmiş, bizi tekneye kabul etmediler. Olayı yaşarken onları haksız bulsam da aslında haklı idiler 6 kişilik bir rezervasyon son anda iptal ediliyordu zaten sezonun sonunu gelmişti ve biz adamların ekmek parasına mani oluyorduk. Latife Sultan teknesine doğru ilerlerken benim adımı değil de yeğenimin adını vererek tekneye bindik. İstediğimiz tekneye binmiştik ama mutlu değildim. Hayatta her istediğimizin olmayacağını, insanları yarı yolda bırakmanın yanlış bir davranış olduğunu kızıma öğretememiştim. Oysa ben O’na iyi insan olmanın kurallarını sürekli sayıyordum dediklerim ile eylemlerim örtüşmemişti. Olmamıştı hiç iyi olmamıştı! ilk bindiğimiz tekne ye gidip özür dileyip tekrar tekneye bine bilirdik ama o kahrolası egomuz buna izin vermedi. Daha bir gün önce paylaşmaktan, insanları düşünmekten bahsedip, iyi insan olmak için kurbanlar kesmiştik. Şimdi ise hiçte elzem olmayan bir sebepten ötürü insanları hiç düşünmeden zor durumda bırakabiliyorduk. Bunlara şahit olan çocuklar büyüdükleri zaman canlarının istemediği her şeyi herkesi ellerinin tersi ile hiç düşünmeden itecekler. Belki öğretmen, doktor, polis belki de bilim insanı olacaklar ama insan kıymeti bilmeden yaşayacaklar:((
Latife Sultan teknesinde yerlerimize oturduk, tekne genel olarak temiz ve iyi durumda idi.

Eğlence içeriği de gayet güzeldi. İlk çaylarımızı hiç bir şey olmamış gibi keyifle içtik. Tekne açılmaya başladığında Akdeniz’ in mavi sularında bir kuş kadar özgürdük. Müzik gümbür gümbür çalıyor, gençler dans ediyor, bir grup yolcu, güvertede güneşleniyor, bir kısmı denizin maviliğine dalmış kim bilir ne hayaller kuruyor. Denizin üzerinde bir yaprak gibi sallanan teknede bende bütün ruhum ile sallanıyordum.
Bir şey içimi kemiriyordu, ne derin sularda yüzmek, ne güneşe teslim olmak, hiçbir şey ruhumdaki sızıntıyı alamıyordu. Boğsak koyunun güzelliğinin tadını bile çıkaramadan koydan ayrıldık. O sırada ıslak tuzlu saçlarını sallayarak elindeki dondurmasını keyifle yalayan kızımın çocuk masumiyetine bende kendimi kaptırdım ve günün tadını çıkarmaya karar verdim. Olan olmuştu, geriye dönüp hatamızı düzeltme şansımız yoktu. Hatamızdan ders çıkarıp aynı hatayı bir daha yapmama kararı almak içimi rahatlattı


Yazın son günleri idi, her gün yüzlerce kişiyi ağırlayan deniz, sanki hiç dokunulmamış gibi pırıl pırıldı. Kim bilir belki denizde bizleri özleyeceği için, tüm güzelliğini sunuyordu bizi büyüleyip hep kendisinde kalalım diye….
Dana adasına geldiğimizde tam anlamıyla günün enerjisine kendimizi teslim etmiştik. Yaşadığımız anın tadını çıkarmak, mutlu olmanın tek yolu…….
Öğle saatine doğru, balık ve köfte kokusu sardı tüm tekneyi, acıkmanın da etkisi ile kokular bir kat daha iştah açıcı geldi.
Tisan koyunda yemek molası ile başlayıp, yüzme ve davul şov ile devam ettik. Tekneye bindiğimiz an yeni bir dünyaya adım atıyor gibi oluyor insan köpük banyosu ile eğlence doruğa ulaşmış, hepimizi deniz çarpmış adeta sarhoş olmuştuk…..
Günün kızıllığı denize bir altın çubuklar gibi düşmeye başlamış, Işık seline boğulan deniz yolcularını uğurlamaya hazırlanmıştı……