Dil ve milli şuur

in #language7 years ago

Görünüşte ne kadar değişik olsada, toplumda en adaletli şey dildir. Çünkü herkes için vardır. Herkese fikirlerini anlatabilmeyi yani var olmayı sunmuştur. Doğumdan itibaren ölüme kadar bizi herşeye karşı sorumlu tutar. Düşüncelerimizin gelişiminde rol oynar. Tabiki bu rol 1940 yılında Nazi Almanyasın'da büyüyen bir çocuğun ileride narsist olucağı demek değildir. Dil, kişilik gelişiminde toplumun etkisiyle düşüncelerimize yön verir. Milletin kullanacağı sözcükleri tarihi belirler. Savaşla kazanılan dil özgürlüğü geçmişe, devrim ile kazanılan dil özgürlüğü geleceğe yatırımdır. Dil her zaman kendi devrimini yapabilir. Dil canlıdır milletleri birleştirebilir veya ayırt edebilir. Her çocuk mensup olduğu ailenin dili ile değil, duyduğu dili öğrenerek büyür. II. Freidrich bir grup yeni doğan çocuk seçmiş onlar ile hiç iletişim kurulmamasını emretmiştir. Çocukların milli dili ibraniceyi mi ailelerinin genetik dilini mi konuşacağını merak etmiştir. Çocuklar her ihtiyaçları karşılanmasına rağmen belli bir yaştan sonra hiçbir dili konuşamadan iletişimsizlikten, yalnızlıktan ölmüştür ve deney başarısız olmuştur. Dil bizi hayatta tutar. Içinde bulunduğumuz toplumun inançlarına bağlanmayı ayak uydurmayı öğretir. Eğer Türk doğduysanız siz bir savaşcı, Amerikan doğduysanız bir kapitalist,İskoçya'da doğduysanız soylu olamazsınız. Kişisel gelişimi sağlayan dil ve millet değil duygular, hisler, fikirlerdir. Her ırk kendi dilini en üstün dil ırkını en üstün millet sayabilir. Fakat bu ölçülemez. En çok balonu olan çocuk en mutlu çocuk değildir. Eğer Türk doğduysanız Türk gibi düşünür Türk gibi davranırsınız. Bu sizin doğuştan dil, çevre ve genetik ile kazandığınız kişiliktir. Fakat sonradan Rusya, Almanya gibi başka ülkelere ilgi duymanız, belki farklı ideolojiler benimsemeniz dilin milli şuur üzerindeki etkisini geçersiz kılar. Aynı dili kullanan milletler nasıl farklı inançlara sahip olabilir? Aborjinler ile Ingilizler arasındaki fark aynı dile rağmen neden bu kadar büyüktür? 15 yaşındaki bir aborjinli ile 15 yaşında bir ingiliz aynı kişisel olgunluğa aynı birikimlere sahip olabilir mi? Artık dünyada ne saf bir ırk ne de saf bir dil kalmıştır. Bir ülkenin her bireyinde farklı genetikler, dilinde binlerce yabancı kelime varken diller milli bilinci nasıl etkileyebilir? Karışık dillerden oluşan bir dil, karışık genetiklerden oluşan bir millet ile net ve kesin bir milliyetçilik, milli bilinç oluşturmak mümkün mü? Dil bizim özgürlüğümüzdür bizi bir yere bağlı kalmaktan kurtarandır. Dil bizi istediğimiz zaman istediğimiz yerde istediğimizi yapmamızı sağlayandır. Kimlik kalıpları oluşturan değil bizi düşünce gücümüz ile herşeyin dışında tutabilen en büyük varlığımızdır. Dilimize ve düşüncelerimize sahip çıkalım, onun değerini bilelim. Kelimelerin gücü herşeyin üstündedir.
Eğer güzel bir dile sahipseniz kıymetini bilin, ona sahip çıkın, güzel kullanın. Özgür bir diliniz varsa kıskanır bozmaya yeltenirler.
Ait olduğunuz millet, kültür, ideoloji, ülke, ırk ne olursa olsun dilinize sahip çıkın. Dilinizi yozlaştırmayın. O dil sizin özgürlüğünüzün teminatıdır. O dil sizi beraber kılar. İletişim kurabildiğiniz için II.Fredrich in seçtiği çocuklardan şanslı olursunuz. Unutmayın sahip olduğunuz tek şey düşüncelerinizdir ve onların değerlenebilmesi için dile ihtiyaç vardır. Özgür olmak istiyorsanız dilinizi koruyun. Eğer bu yazıyı dinleyebiliyor ve anlayabiliyorsanız diliniz sayesinde özgür olmanın keyfine varın.

GÜVENÇ GÜLFIDAN