The Diary Game-Better Life- 03 Ağustos 2022- Club100- Polis Kampında; güzel bir gün

Herkese Merhaba Arkadaşlar,

Yaz ayı geldiğinde memleketim olan Bartın'dan beni ziyarete gelen arkadaşlarım, akrabalarım ve ailem olur. Bu senede kural değişmedi:)) Beni arayarak bu yaz tatilini Antalya da geçirmek istediğini söyleyen, Abim 10 bende kalacağını söyleyince çok mutlu olmuştum. Abim evli ve 2 çocuğu var. Yeğenlerimi görmeyeli uzun bir zaman olmuştu. Bu vesile ile onları görmek ve onlarla hasret gidermek istiyordum.

Abim, eşi ve çocukları ile salı günü sabah saatlerinde yola çıktılar. Bartın' dan Antalya yaklaşık 12 saat sürüyordu. Yani 740 km mesafededir. Yorucu bir yolculuk sonunda akşam saatlerinde Antalya'ya geldiler. Onları karşılayıp hemen evime götürdüm. Eşyalarını yerleştirdikten sonra, yol yorgunu oldukları için dinlenmek istediler. Onlar için kafamda bir çok gezi planımı çoktan yapmıştım.

Bugün hep beraber saat dokuz gibi kalktık. Dün Abime çocukların en çok sevdiği yiyecekleri ve içecekleri sormuştum. Ondan bu tüyoları aldıktan sonra, sabah herkesten önce erken kalkıp, fırına gittim. Abimin Ali ve Naz adında iki çocuğu vardı. Naz çikolatalı poğaçayı, Ali ise peynirli açmayı çok seviyordu. Fırından her ikisinden de ikişer tane alarak eve geldim. Hep birlikte kahvaltımızı yaptıktan sonra, Polis Kampına yüzmeye gitmeye karar verdik.

Polis Kampı, Antalya merkezine yaklaşık 35 dakika uzaklıktadır. Lara semtinde yer alan bu kampın çocuklar için çok uygun olacağını düşündüm. Sahili kum olan kampın, havuzu da vardı. Sadece kamu personeli ve polislerin girebildiği bu kampta giriş ücreti hafta içi 35 TL , hafta sonu da 50 TL olarak belirlemişler. Bugün hafta içi olduğu için 35 TL ödedik. Abim Devlet Okulunda matematik öğretmeni olarak görev yapıyor. Eşi de Vakıfbank ta çalışıyor.

Kampa girişte bize bir kart verdiler. Bu karta dolum yaparak, içeride yer alan kafeden yiyecek ve içeceklerimizi alabileceğimizi söylediler. Karta 200 TL dolum yaptık. Karttan artan paraları çıkışta iade ettiklerini belirtiler. İçerisi gerçekten çok güzeldi. Sahilin hemen önüne sıralı halde beyaz şezlongları ve şemsiyeleri dizmişler. Sahilin giriş kısmını da yeşil çimenlik alanlarla süslemişler. Hemen kendimize uygun bir şezlong seçip eşyalarımızı yerleştirdik. Çocuklar sıcaktan bunaldıkları için hemen denize koştular. Onların denizde yüzmesini izlemek bile benim keyfimi yerine getirmişti. Biz de Abim ile eski anıları tazeledik.

Hava o kadar sıcak ki, şemsiyenin altında bile bunaldık. Bizde çocuklarla birlikte serinlemek için denize atladık. Deniz çok temiz ve berraktı. Suyun sıcaklığı da gayet iyiydi. Abim ve çocuklar Karadeniz suyuna alışık oldukları için, onlara bu tuzlu su oldukça sıcak geldi. Karadeniz de şu anda suyun sıcaklığı 16 dereceymiş. Burada ki suyun sıcaklığı 25 derece yazıyordu. Su da hep beraber oyunlar oynayarak, birbirimize şakalar yaptık. Zamanın nasıl geçtiğini fark edemedik.

Çocuklar acıktıklarını söylediler. Biz de denizden çıkarak, sahilin az ilerisinde yer alan kafeden yiyecek ve içecek bir şeyler aldık. Hep beraber karnımızı doyurduktan sonra, tekrar denizin keyfini çıkarmak için, suya atladık. Abim Ali'ye nasıl yüzmesi gerektiğini gösteriyordu. Bende Naz'ı omzuma alarak O'nu denizin içinde gezdiriyordum. Abimin eşi de bizi izliyordu.

Bu güzel ve keyifli günün sonuna doğru yaklaşıyorduk. Her ne kadar çocuklar denizden çıkmak istemeseler de, yarın tekrar geleceğimizi söyleyerek Onları ikna edebilmiştik. Sudan çıkıp duşlarımızı aldık. Kurulanıp, eşyalarımızı topladık. Çöplerimizi çöp kovasına attık. Kamptan çıkıp aracımıza doğru yürüdük. Böylece güzel bir günü sonlandırmış olduk.

Yazımı okuduğunuz için çok teşekkür ederim. Bir başka yazımda tekrar görüşmek üzere Sağlıcakla kalın dostlarım.