The Diarygame Better Life/ @mlkmsbztrk / 26 Eylül / Koru gezimiz..
Arkadaşlar Merhaba,
Eşimle ve oğlumuzla beraber dün yine Emirgan Korusuna gittik. Aslında gönderiyi dün akşam yollamak istiyordum ama fırsat olmadı. Gelince evin işleri bitmedi yine. Çok kısa sürede iş ortamından ev hanımlığına terfi edip, oradan da anneliğe terfi edince hala alımakta zorlandığım, yetişemediğim şeyler ouyor. Bu süreç biraz daha uzayacak galiba. Ama süreç içerisinde ne olursa olsun oğlumun neşeli bi gülüşü tüm herşeyi unutturuyo.
Biz günlüğümüzden devam edelim.. Aslında günlük gibi de olmayacak fazla ama olsun..Bu şekilde ilçelerin illerin isimlerinin büyük harflerle yazdığı maket mi derler bilmiyorum çok garip gelirdi. Herkes üstüne çıkar yanına geçer biyerinden tutar fotoğraf çekilir. Bir gün fotoğrafını çekip bi sosyal medyada paylaşacağımı hiç düşünmezdim. :) Emirgandayız..
Daha geçenlerde yine buradaydık dediğim gibi sık sık geliyoruz, istanbul trafiğinde başka yerlere gitmek için yolda boşuna dolaşmaktansa, fazla vakit kaybetmen direk buraya gelmek çok cazip geliyor.
Çocukluğumdan hatırlarım burada sincap geyik ceylan heykellerinin olduğunu, hatta bunlar benden bile yaşlıdır, eşimde küçüklüğünde gelirlermiş. oda çok eski olduğunu söylüyor, tabi büyüklerimiz bizi üstlerine debindirirdi bu heykellerin ama o zamanlar resim çekecek bi fotoğraf makinasını nereden buluyorsun :)
Beyaz köşkün önünde havuz yanında da geni bi düzlük var. Buralara pandemiden önce stand gibi yerler kurulurdu. Üzerinde farklı türde el işi, el emeği şeyler satılırdı. Camlaleleri görünce aklıma geldi. Altında açıklama yazan plakası da var.
Yasemin Aslan Bakiri nin eşsiz tarihimizden ilham alarak can verdiği İstanbul lalereli; aşkın, güzelliğin, inceliklerin imgesini nazik gövdesinde parlayan cam parçalarıyla tıpkı bir dünya kenti olan İstanbul gibi...
yazıyor..
Koru içerisinde farklı farklı figürler yer alıyor. Çiçeklerin içerisinde yüzen mermer balıklar bile var. Gözleri pörtlek pörtlek bakıyorlar gelip geçen ziyaretçilere..Yetişkinler için çok bi anlamı yok tabi böyle şeylerin ama ziyaret edenlerin çoğunun çocuk olduğu düşünüldüğünde epeyi dikkatlerini çekiyor.
Buradaki ağaç çeşitliliği de çok fazla. Yalnız başına göğe yükselen çınar ağaçlarına darastlıyoruz. Çok sık şekilde gökyüzünü kapatacak seviyedeki çam ağaçlarınada.. Oksijene doyuyoruzburada. Doğanın içinde..
Boğaz manzarası karşısında oturulacak banklarda var. Tek sıkıntı onlarında mermerden yapılmış olması. Otururken kayıyor insan, bide serin havalarda soğuk oluyor tabi. Onun yerine bankların fotoğrafını çektiğim yer daha iyi. Hem de manzarası daha güzel..
Daha anlatılacak çok şey var ama onlar da bir dahaki ziyaretimde yazacağım gönderiye saklı kalsın :) Günlük yazacaktım ama hiç günlük gibi olmadı, sağlık olsun.. Görüşmek üzere, kendinize iyi bakın..
Ne kadar güzel bir yermiş.
Bir yerden dönünce bizim de evin işi asla bitmiyor. Bazen sırf bu yüzden evden çıkmaktan korkuyorum 🙈
Evet arka plan maalesef öyle oluyor :)