Popülizm ve Uç Faşist Feminizm ışığında toplumsal cinsiyet eşitliği eleştirisi
Öncelikle 8 Mart Kadınlar gününüz kutlu olsun.
Sözlerime Mustafa Kemal Atatürk'ün şu sözleri ile başlamak istiyorum.
Bu gün derste arkadaşlarımız Erken Çocuklukta Bakım ve Eğitimi konusundan bahsederken konu kadınların çocuklara bakımı mevzusuna geldi.
Tamamen uçlarda femizm propagandalarından biri konuşuldu.Daha sonra Erkek düşmanlığı yapıldı ve işin en kötüsü de bunun "Toplumsal Cinsiyeti Eşitliği" adı altında yapılması gerçekten çok absürt bir durumdu.
Tabi ki ben tamamıyla iyi niyetli olan bu arkadaşlarıma baktım ve aslında böyle düşünmedikleri görünür bir gerçek fakat üç feminizmin propagandasını düşünmeden tekrar ediyorlar.
Her zaman söylediğim gibi üretmek zor fakat hazır almak çok kolaydır.Bu doğrultuda uğraşarak,düşünerek,akıl süzgecinden geçirerek bir fikir üretmek yerine fikir ithal etmek çok kolaydır.Düşünme yok tartışma yok akıl yok mantık yok sadece dikte edileni tekrar edeceksin.Bu aklınıza gelebilecek her alanda böyledir.
Hayatınızın her alanında insanlar diğer insanları sömürmek için popülist gruplar oluşturur.Populizmin dillendirildiği etki alanına giren insanları belli propangadalar üreterek beynini kullanmasını engelleyerek sömürür.Çogu zaman bundan gelir ,makam,mevki veya sosyal statü kazanır ama illa bir çıkarları vardır.Buna kesinlikle dikkat edin.
Popülistlerin çok kullandıkları sözcükler "Kadın, İşçi , Köylü , Vatan, Millet , Özgürlük,Demokrasi, Eşitlik,Din ,Ezan"
İşte bunun gibi Popülizm sizlere şifre kelimeler ile ulaşıp kendi propangadasını dikte edip sizi sömürüyor.
Çünkü insanlar işçi,kadın köylü vatanperver milliyetçi özgürlükçü demokrat eşitlikçi dindar gruplarından birine veya birçoğuna dahildir ve insanlar sosyalleşmek ve kendimi bir gruba dahil etmek ister.Kendini açıklarken bir kelime ile anlatmak ister.Feminist, Komünist, Milliyetçi vs vs.
İşte ben arkadaşlarımın kötü bir niyeti olmamasına rağmen bu propagandanın bir parçası olduğunu gördüm.O yüzden kendinizi tanımlayacak bir kelime kullanırken kesinlikle sömürülmediğinizden emin olun ve meseleyi her yönüyle ele almaya çalışın.Dikte edilen fikirleri ATATÜRKÇÜ DÜŞÜNCE ile akıl ve bilim süzgecinden geçirin eğer ki geçer onayı alıyorsa o zaman savunun ve ideal edinin.
Gelelim Uç Feminist Faşizm peki kadınlarımıza neyi dikte ediyor?
İki Kelime Erkek düşmanlığını.
Ama bunu açık ve aleni şekilde dillendiremiyorlar bunun yerine "Toplumsal Cinsiyet Eşitliği" adı altında Erkek düşmanlığı propangaları yapıyorlar.Çünkü Kadın ve Erkek düşman olsun istiyorlar.
Peki neden faşizm diyorum çünkü faşizm kelimesi sadece milli veya ulusal düzeyde değerlendirilmemelidir.Faşizm çarpıtılmış gerçeklerin yalan propagandalar ile sunulduğu popülist bir akımdır,kendinden olmayana nefret güder ve yok etmek ister.İşte bu insanların bitmek bilmeyen bir Erkek nefreti vardır.
Bu insanlara göre kadın her zaman haklı ve erkekler haksızdır.Erkeklerin yaşama hakkı yoktur.Keşke erkekler hiç olmasadır.Uç Feminizm budur.
Üç faşist feminizminToplumsal Cinsiyet Eşitliği adı altında savunduğu sistem ise Erkek köleliğidir.
Bu doğrultuda hiç ülkemizde kadınlar askerlik yapsın diyen uç feminist gördünüz mü?
Veya erkeklerde ölen babanın emekli maaşından yararlansın diyen?
Veya Nafaka kaldırılsın diyen ?
Yani bu insanlar aslında Toplumsal cinsiyet eşitliğini falan savunmuyor aksine kadınların çok üstün olduğu bir dengesizlik ortamı yaratıp Erkek ile Kadını düşman etmek,toplumun aile yapısının temellerine bomba döşemek,nefreti körüklemek istiyorlar.
Buna kısa bir örnek vereyim.Şuan vatandaşımızın Suriyeli mülteci insanlara karşı bir algısı ve düşmanlık algının gelişti.Bu algı temelinde vatandaşın haksızlığa uğradığını düşünüyor,Suriyeli vergi vermiyor, maaş alıyor, sınavsız üniversiteye giriyor, Türk öğrenciden 3 kat daha fazla burs alıyor ve geri ödemesiz olarak dolayısıyla bu nefrete sebep oluyor.
Aynı örnek Üç feminizmin istediği kadın diktatörlüğündede kadının ve erkeğin düşman olmasına sebep olacaktır.
Bu insanlar kadına en büyük zulmü uyguluyor aslında çünkü bilinçsiz propanga işleniyor bu propagandalar toplumsal gerçeklerle çatışıyor.Catıştığı için ailede huzursuzluk çıkıyor bu huzursuzluk ne yazık ki şiddete ve kadın ölümlerine yol açıyor.
Çünkü bu propagandalar gelişmiş toplumlar göz önüne alınarak sergilenen propagandalar peki bizim kırsal kesim insanımız gelişmiş mi?
Günde 8 saat kadın kuşağı adı altında aptallaştırma programları izleyen eğitimsiz kadınımız bu programdaki bilinçsiz propangalar ile karşılaştığında neler oluyor?
Aynı şekilde 10 11 saat çalışan evin yükü sırtında olan boş zamanında aynı aptallaştırma aracı olan futbol ve bu programları izleyen eğitimsiz erkeğimiz?
Daha sonrası için sizi düşünmeye davet ediyorum.
Şunu anlamalıyız Erkek Kadınsız ,Kadın Erkeksiz varolamaz.Kadın ve Erkek birbirine muhtaçtır ve bu iki unsurun oluşturduğu Aİle kavramı herşeyin temelindedir.
Ben Kadın Erkek eşitliğini savunan bir insanım fakat bunu ne üç femizmin dikte ettiği üzere kadın diktatörizmi olarak ne de eski zamanlardaki gibi erkek diktatörlüğü şeklinde değil.
Evet ben gerçekten "Toplumsal Cinsiyet Eşitliği" istiyorum.Sözlerimi yine Mustafa Kemal Atatürk'ün şu cümlesi ile bitirmek istiyorum.
"Yeryüzünde gördüğümüz her şey, kadının eseridir."
Elinize sağlık
Teşekkürler