Blok Zinciri Devrimi
Kripto piyasasına olumsuz bir fiyatlamanın hakim olduğu bu günlerde blok zinciri teknolojisinin geleceğinin parlak olduğu konusunda hiçbir kuşku duymuyorum.
70'lerin başında doğmuş bir kişi olarak bilgisayar teknolojisinin geçirdiği bütün geç dönem aşamaları deneyimleme şansım oldu. Bilgi işlem teknolojileri konusunda bir uzmanlığım olmamakla birlikte 90'larda başlayan bankacılık kariyerim boyunca hep teknolojiye yakın işler yaptım. Teknolojideki değişimlerin iş sonuçlarını nasıl etkilediğini yaşayarak gördüm.
70'ler main frame bilgisayarların popüler olduğu bir dönemdi ve bilgisayarları sadece bilimkurgu filmlerinde görüyorduk. 80'lerde kişisel bilgisayar devrimi patlak verdi ve bu devrimin nimetlerinden evde bolca bilgisayar oynayıp küçük bilgisayar programları yazarak yararlandım. 90'lara internet damga vurdu ve 2000'lerde bilişim dünyasını sosyal medya ve mobil cihazlar şekillendirdi. İnternet bankacılığı ve mobil bankacılığın iş sonuçlarına olan etkisini kişisel olarak izleme fırsatım oldu. Teknoloji gelişip olgunlaştıkça insanlar yarattığı değeri takdir ediyor ve önce yavaş yavaş ve ardından kitleler halinde bu teknolojiyi kullanmaya başlıyorlardı.
Son yılların yükselen teknolojileri ise blok zinciri ve yapay zekâ, bir sonraki büyük şeyin ne olacağı konusunda genel kabul görmüş bir görüş yok, varsa da ben henüz bilmiyorum. Yapay zeka ayrı bir yazının konusu, bu yazıda blok zinciri teknolojisinin ne vaat ettiği ve bugün itibarıyla neyi başardığı konusuna odaklanacağım.
Blok zincirinin ne olduğu ve ne işe yaradığını anlamak için büyük gayret sarf ettiğimi itiraf etmeliyim. Blok zinciri teknolojisinin potansiyeli bence 2016 ve 2017 yıllarında bu teknolojinin yaygın uygulamaları ortaya çıkınca anlaşıldı. 2017 yılının sonunda ortaya çıkan fiyat balonu rasyonel temellere dayanıyordu, sadece abartılı ve fazlasıyla önceden fiyatlanmış bir hareketti. Aynen 90'ların ikinci yarısında başlayıp 2000 yılının Mart ayında sona eren dot.com balonunda olduğu gibi piyasanın yeniden toparlandı. Blok zincirini teknolojisinin yeni internet ünvanını hak ettiği bu fiyat hareketinden de açıkça görülüyor.
İnternet, sosyal medya ve mobil her ne kadar bilgiyi demokratikleştirmiş olsa da yeni bir problemin ortaya çıkmasına sebep oldu. Bilgi devletler, bankalar ve büyük teknoloji şirketleri gibi kurumsal yapılar üzerinde yoğunlaştı. Bilgiye erişim bu kurumların tarif ettiği sınırlar çerçevesinde gerçekleşti. Blok zinciri öncesi bilgi işlem teknolojilerinin bir diğer sorunu ise para, kişisel bilgi, tapu kayıtları gibi hassas bilgilerin aracılar üzerinde toplanmasıydı. Bu durum kurumsal yapıların bilgi üzerinde tam bir tahakkümüne olanak sağlıyor, bu yapılar bilginin sağladığı gücü dilediğince kullanabiliyordu. Kullanıcılarla aracılar arasında sözleşmeler yapılıyordu ama bilgiyi üzerinde tutan taraflar bu alışverişten yarattıkları değerin ötesinde kârlı çıkıyordu.
İdeal durum ise bilginin aracılara ihtiyaç duymadan dolaşması ve hassas işlemlerin halkın yararına hizmet eden platformlar üzerinden gerçekleşmesiydi. Bu idealin gerçekleşmesinin önündeki en büyük engel ise kullanıcıların birbirlerine güvenememesiydi. Birbirlerine güvenemeyen kullanıcılar devletler, bankalar ve büyük teknoloji şirketleri gibi üçüncü taraflara ihtiyaç duyuyordu. Hele para, finansal işlemler ve kişisel bilgiler gibi değerli varlıklar söz konusu olduğunda bu durum daha da kaçınılmaz oluyordu.
Blokzinciri kullanıcılar arasındaki güven problemini çözen bir teknoloji olarak ortaya çıktı. Kriptografi ve dağıtık bilgi işlem esaslarını kullanan bu teknoloji kurumsal yapılara alternatif ağların ortaya çıkmasını sağladı.
Blok zinciri teknolojisinin sağladığı avantajları aşağıdaki gibi sıralayabiliriz.
Dağıtık Mimari
Blok zinciri üzerinde veriler ve işlemler yüzlerce ayrı bilgisayarda tutuluyor. Verilerin dağıtık bir mimaride tutulması blok zinciri teknolojisi ile başlayan bir durum değil, uzunca bir geçmişi var. Blok zinciri teknolojisi dağıtık mimari anlayışını bir adım daha öteye taşıyarak firmalardan bağımsız hale getiriyor. Bu durum verilerde istenmeyen değişiklikler yapılması, sahtecilik ve siber suçlara karşı sistemi daha dirençli hale getiriyor.
Güven
Blok zinciri teknolojisinin en önemli değer önerisi güven. Birbirine güvenmeyen taraflar blok zinciri platformları üzerinde işlem yapabiliyorlar. Neden güvene ihtiyaç duyuluyor? Çünkü blok zinciri para, kimlik, sanat eseri, tapu, patent, diploma gibi çok önemli varlıkların yönetiminde kullanılıyor. Bunların kopyasının çıkarılmadığına ve izinsiz kullanılmadığına emin olmamız gerekiyor. Bu varlıkların kayıtlarının tutulduğu defterler çok sayıda bilgisayarda tutulup blok zinciri üzerinde mutabakatla işlem yapıldığı için güven problemi çözülmüş oluyor.
Merkeziyetçi Olmayan Yapı
Blok zinciri teknolojisi kayıt tutan merkezi aracıları ortadan kaldırıyor. Böylece bu merkezi aracıların kayıtları tuttukları için elde ettikleri güç azalmış oluyor. Sözünü ettiğimiz aracılara merkez bankaları, ticari bankalar, aracı yatırım kuruluşları, tapu idareleri, nüfus idarelerini örnek verebiliriz. Blok zinciri teknolojisi sayesinde merkezi kurumsal yapılara bağımlı olmaksızın ölçekten kaynaklanan verimlilikten yararlanma olanağı doğmuş oluyor. Facebook, Google gibi büyük teknoloji şirketlerinin en önemli varlıkları sunucularında biriktirdikleri müşteri verileri. Esas olarak bu müşteri verilerini reklam verenlere satarak gelir elde ediyorlar. Müşteri verilerinin blok zinciri üzerinde tutulmaya başlanması bu şirketlerin müşteri verileri üzerindeki tekel konumunu sona erdirecek, bu veriler üzerindeki denetim sahiplerine geçecektir.
Değiştirilemez Olma
Bir işlem blok zinciri üzerinde onaylanıp deftere kaydedildikten sonra neredeyse değiştirilemez hale geliyor. Blok zincirinin işleyip mantığı gereği zaman geçtikçe değiştirilmesi iyice zorlaşıyor. Bu özellik sayesinde kayıtların kötü niyetli kişiler tarafından değiştirilmesinin önüne geçilmiş oluyor.
Akıllı Kontratlar
Blok zinciri üzerinde zamana ya da belirli bir koşula bağlı kontratları güvenli bir şekilde işletmek mümkün oluyor. Son dönemde poıpüler hale gelen DeFi uygulamaları akıllı kontratların gerçek değerini ilgili ilgisiz herkese göstermiş oldu.
Elbette her teknolojinin olduğu gibi blokzinciri teknolojisinin de zayıflıkları bulunuyor.
Yüksek enerji tüketimi ve uzun işlem süreleri bu sorunlardan biri. Sorun Bitcoin için tüm madencilerin her işlemi yoğun işlemci gücü kullanarak onaylaması zorunluluğundan kaynaklanıyordu. Zaman içinde proof of work dışındaki mutabakat biçimleri gelişip kabul gördükçe bu sorun hafifledi. Proof of stake ya da delegeted proof of stake gibi mutabakat yöntemlerini kullanan blok zincirleri daha makul bir işlemci maliyetiyle çalışabilir duruma geldiler.
Ölçekleme konusundaki soru işaretleri de blokzinciri teknolojisinde yaşanan gelişmelerle aşılma yoluna girmiş görünüyor. Bugün Ethereum, Binance Smart Chain ya da Polygon ağları üzerinde güvenli ve uygun maliyetli işlemler yapabiliyoruz.
Sistemin görece karmaşık oluşu önemli bir sorun olarak ortada duruyor, ayrıca yasal düzenleme eksikliği de bir sorun teşkil ediyor. Diğer bir sorun ise olan fiyat oynaklığı dolara endeksli kripto paralar aracılığyla hafifletilmiş bulunuyor. Ancak blokzinciri teknolojisinin yarattığı değer ortada olduğundan bu sorumnlar zamanla mutlaka aşılacaktır. İnsanlar zamanla daha büyük kitleler halinde adapte olacak ve devletler gözlerini kapadıklarında bu teknolojinin yok olmadığını anlayacaklardır.
Jean Jacques Rousseau 1762 yılında yazdığı Toplum Sözleşmesi isimli kitabında meşru bir siyasi sistemin ancak toplumsal bir sözleşmeyle var olabileceğini anlattı. 1789 yılında Fransız ihtilalini yapanlar Rousseau'nun bu kitabından fazlasıyla etkilenmişti. Devrim sırasında yaşanan aşırılıklar ve sonrasında toplumsal düzenin tam olarak sağlanamaması 1804 yılında devrimle kurulan cumhuriyetin yıkılmasına yol açtı. Rousseau'nun fikirleri doğruydu, bu nedenle zaman içinde toplumsal sözleşme fikri yeniden benimsendi.
Blokzinciri teknolojisi olgunlaşıp yerleşik hale geldiğinde devletler, düzenleyici kurumlar, bankalar ve büyük teknoloji şirketleri var olmayı sürdürecektir. Öte yandan blok zinciri gibi bir alternatif varlığını güçlü bir biçimde gösterdiğinde faaliyetlerini toplumsal sözleşmeye daha uygun bir biçimde yürüteceklerinden hiç kuşku duymuyorum.
Blokzinciri devrimini destekleyenlerin ise (eğer yatırım zamanlamaları çok kötü değilse) bu işten mutlaka kazançlı çıkacaklarına inanıyorum.
Okuduğunuz için teşekkürler.
Görsel Kaynağı: https://www.freepik.com/