MAYA - Episode/Bölüm 3 by @wagner32
After the Global Nuclear War, the families and communities that came underground settled their future. Each family lived in the houses of giant constructions they built under several meters below the ground.
Home security was also provided by family-specific intelligence. Family-specific intelligence, after a while, accelerated communication and interaction between parents. As a result, groups started to form.
Intelligence networks grew so big that group alliances emerged. I will tell you the size of the group alliances; families are sand, and alliances are a huge truck full of sand. You can imagine each of the blocks like my block as a beach. But unfortunately we did not have the seas like your dreams. The intelligence of these large groups, the alliances, was inconceivable, big and confused. As a result, false and dirty information could not be avoided.
All attack, defense, life and development systems were built on intelligence and data bases. For example, intelligence and databases of vulnerable families have collapsed as a result of cyber attacks. There was no news available online. Those families were abandoned to death underground and deemed extinct.
Generally, cyber warfare occurred between two great alliances. One of these alliance groups was the Subject and the other was the Objective. Between the two groups, intelligence racing and cyber warfare began to make knowledge more valuable than money.
My grandfather also presented a global cyber attack plan to the Objektis, which he also built. According to this project, the victorious side of the war would have both the locations of the underground wealth and perhaps some unknown knowledge. Which would already be the victory lenses for the Subjects and their families to get caught unprepared for this massive, total attack. It did not happen. The Subjects will have the same idea, or maybe they will have their own global aggression schemes in place because of the intelligence they have received.
I regret to say that the Millennium Code War broke out. This war, which has killed millions of people, thousands of families, lasted exactly 3 hours. From the blink of an eye, to the silence of the earth, just like the earth. Millions of children have no family. And I am one of those million.
Subjective and objective formations were dispersed after the war. The families and groups started to build blocks. All the blocks had a compromise; the universality of knowledge and the necessity of war.
No matter what happens, people need wars, disasters to wise. These people are inherent and I do not think that will change.
Küresel Nükleer Savaş'tan sonra yerin altına inen aileler, topluluklar kendi geleceklerini kurdular. Her aile yerin onlarca metre altında inşa ettikleri dev yapıların evlerinde yaşıyorlardı.
Evin güvenliği de ailelere özgü istihbarat ile sağlanıyordu. Ailelere özgü istihbarat, bir süre sonra aileler arası iletişimi ve etkileşimi hızlandırdı. Bunun neticesinde de gruplar oluşmaya başladı.
İstihbarat ağları o kadar büyüdü ki grup ittifakları ortaya çıktı. Grup ittifaklarının büyüklüğü size şöyle anlatayım; aileler kum tanesi ise ittifaklar da kumlarla dolu kocaman bir kamyondu. Benim yetkili olduğum blok gibi blokların her birini de bir kumsal olarak hayal edebilirsiniz. Ama ne yazık ki sizin hayallerinizdeki gibi denizlerimiz yoktu. Bu büyüklükteki grupların, ittifakların istihbaratı da akıl almaz derecede büyük ve karışıktı. Haliyle bu karışıklıkta saf veya doğru lanse edilmiş yanlış ve kirli bilginin önüne geçilemiyordu.
Tüm saldırı, savunma, yaşam ve gelişim sistemleri de istihbarat ve veri tabanı üzerine kuruluydu. Mesela siber saldırıların sonucunda kimi savunması zayıf ailelerin istihbarat ve veri tabanları çöküyordu. Onlardan haber alınamıyordu. O aileler yerin altında ölüme terk edilmiş ve nesli tükenmiş sayılıyordu.
Genelde siber savaşlar iki büyük ittifak arasında yaşanıyordu. Bu ittifak gruplarından biri Subjektifler ve diğeri de Objektifler idi. İki grup arasında istihbarat yarışı ve siber savaşlar bilgiyi, gıdadan daha değerli kılmaya başlamıştı.
Dedem, aynı zamanda kuruculuğunu da yaptığı Objektiflere küresel bir siber saldırı tasarısı sundu. Bu tasarıya göre savaştan galip çıkan taraf hem yer altı zenginliklerinin konumlarını hem belki de türlü bilinmedik bilgilerin sahibi olacaktı. Ki zaten Subjektifler ve aileleri bu devasa, topyekun saldırıya hazırlıksız yakalanacağı için zafer Objektiflerin olacaktı. Öyle olmadı. Subjektifler de aynı düşünceye sahip olacak ki ya da kimbilir belki de aldıkları istihbarattan dolayı kendi küresel saldırı planlarını devreye soktular.
Üzülerek söylüyorum ki Milenyum Kod Savaşı patlak verdi. Milyonlarca insanın, binlerce ailenin ölümüne sahip bu savaş, tam tamına 3 saat sürdü. Göz açıp kapayıncaya kadar, tıpkı yeryüzü gibi yer altı da sessizliğe büründü. Milyonlarca çocuk ailesiz kaldı. Ve ben o milyonlardan biriyim. Savaştan sonra Subjektif ve Objektif oluşumları dağıldı. Aileler ve gruplar bloklar oluşturmaya başladı.
Tüm blokların uzlaştığı bir konu vardı; bilginin evrenselliği ve savaşın gereksizliği idi.
Ne durumda olurlarsa olsunlar, insanlar akıllanmak için savaşlara, felaketlere ihtiyaç duyuyor. Bu insanların doğasında var ve ben bunun değişeceğini sanmıyorum.