[Cointurk 10. Projesi] DPOS Nedir, Ne İşe Yarar?

in #cointurk7 years ago

1_Fq4oiEJ1kLDWpV36rA1uRA.jpeg

Arkadaşlar merhaba. @kusadasi ekibinin 10. projesi olan DPOS ile karşınızdayım. Bu yazımda az bilgim olduğundan dışarıdan biraz destek alarak anlamaya çalıştığım ve aklımda kalanları size aktaracağım bilgiler bulunmakta. Neymiş bu DPOS diyorsanız başlayalım.
Açılımı Delegated Proof of Stake olan DPOS bir algoritma olarak görülse de aslında bir konsensüs yani tartışmalı bir konuda uzlaşılarak ulaşılan genel görüş birliği, uzlaşı, uzlaşım. Voting sistemine dayanan ve cüzdanda bulunan coin miktarı ile block üretilen sistemlere DPOS denmekte. Ne işe yarıyor diyorsanız da; mevcut en hızlı, en verimli, en yerel ve en esnek fikir birimi modelidir. DPOS, fikir birliğinin sorunlarını adil ve demokratik bir şekilde çözmek için paydaş onay oyununun gücünden yararlanır. Ücret tarifelerinden blok aralıkları ve işlem boyutlarına kadar tüm ağ parametreleri, seçilen delege vasıtasıyla ayarlanabilir. Blok üreticilerinin deterministik seçimi, işlemlerin sadece 1 saniyede doğrulanmasını sağlar. Belki de en önemlisi, fikir birliği protokolü, tüm katılımcıları istenmeyen düzenleyici girişimlere karşı korumak için tasarlanmıştır.
Delegated Proof of Stake yani DPOS'u teknolojik demokrasi olarak düşünebiliriz aslında. Dünyada patronundan şikayetçi ama sırf patron olduğu için bir şey yapamayan, ona katlanmak zorunda kalan kaç tane insan olduğunu düşünün. Çalışanların patronuna katlanmak zorunda kalmadığı, haksız konularda onunla ilgili bir yaptırım uygulayabileceği, hatta patronunu işten atabileceği bir sistem olsaydı nasıl olurdu? İlginç değil mi? O zaman size şunu söyleyeyim. Artık çalışanların da kendi yöneticilerini işten atabileceği gerçeğine çok yakın yeni bir sistem var. Adı da Delegated Proof of Stake yani DPOS.
Daniel Larimer adlı bir blok zincir mühendisi, Bitcoin madenciliğine çok fazla enerji harcamış olduğunu fark etti. Ayrıca, Bitcoin ağının kontrolünde dev maden havuzlarının bulunduğunu, Bitcoin madenciliğinin merkezileşeceğini de göz önünde bulundurarak saniyede 100.000 gibi işlem hızı yapabilen bir sistem kurmak istedi. Bitcoin'in sistemi, tasarlandığı yol ve kullandığı sistem nedeniyle çok yavaştı. Çok az enerji harcayan, ultra hızlı ve aynı zamanda çok güvenli yeni bir sistem icat etmeye ve inşa etmeye karar verdi ve bu yeni sistemi de Delegated Proof of Steake veya DPOS olarak adlandırdı. Bu sistem, kötü(şikayetçi olunan, katlanılamayan) üyeleri ortamdan atan ve aynı zamanda yeni gelen üyeleri de tanıyabilen bir prensip ile çalışır. Sistem topluluktaki aktif üyelere bağımlıdır, bu nedenle sistemin nasıl çalıştığı konusunda yeni üyelerin yetiştirilmesi, sistemin devamlılığı ve bekası için gereklidir. DPOS'un bileşenlerine gelecek olursak da bunlar; şifreleme(cyrptocurrency), blok zinciri(blockchain), insanlar topluluğu, bilgisayarlar ve kurallardır.
Yani bu sistemde, kötü olduğuna karar verilen üyenin (statüsü önemli olmadan, bir bakıma patronlar bile)kurallar ve demokratik tercihler sayesinde yer aldığı ağdan atılması gibi bir seçenek mevcut. Bu elbette çok iyi bir kural çünkü gerçekten de güç veya mevki sahibi bazı kişilerin diğerlerine karşı tutumunu her birimiz az çok tecrübe etmişizdir. Bir çalışan veya yeni bir üye olarak bir süre katlanmamız gereken durumlarda da kaldığımız kanaatindeyim. Fakat gerçekçi olmak gerekirse art niyetli kişilerin bu durumu kötüye kullanması da gayet ihtimal dahilindedir. Sırf yerine geçmek veya aynı yerde bulunmak istemeyen kişiler için, bir grubun ikna edilmesi, inandırılması itibariyle haksız yere mağdur olma durumlarını göz önünde bulundurmakta fayda var. Aslında bu durum günümüz seçimlerine benzer bir durumdur. Birçok yönden benzerlik göstermekte olduğunu (iktidarı yine seçmenin görevden alabildiği, halkın referandum yoluyla yüksek kademe kararları reddedebildiği durumlar vs.) görebiliriz. Fakat her seçimin de sıkıntılı, tartışmalı hatta bazen hileli olduğunu da görmüş bulunmaktayız. O yüzden, sistemin iyi yanlarını kabul etmekle beraber insan faktörünü (hırs, kıskançlık, güç tutkusu vs.) unutmamanın mağduriyete mahal vermeyeceğini belirterek yazımı noktalıyorum. Umarım faydalı olmuştur, okuduğunuz için teşekkürler.