Anlatılacak Çok Şey Var, Susuyoruz..
Oldukça zordur, bazen boğazınızda kocaman bir yumru varmış gibi his uyandırır. bunu peşi sıra gelen tek bir damla gözyaşı takip edebilir. normalde anlatıp rahatlamak, gerekirse içteki zehri kusmak tercih edilirken; susmak, çok can yakar ve çeşitli sebeplerle tercih edilebilir. bunlar benim için;
- anlatılacakların anlaşılmayacağının bilinmesinden,
- daha önce çok denenip, sonuç alamadığından,
- anlatacak gücün olmamasından,
- anlatılacak kişiyle aynı hassasiyetlere sahip olmadığının bilinmesinden,
- daha önce anlattıldığı için tekrara düşmek istenilmemesinden,
- anlatırken daha çok üzülmemek/sinirlenmemek tercih edildiğinden.
Anlatacak çok şey varken susmak insanın içini acıtır. Bu acıyı stefan zweig'in "ormanın üstündeki yıldız" kitabındaki çok sevdiğim bir betimlemeye benzetiyorum.
"Zifiri karanlık gecede birdenbire uyanıp da tamamen yalnız olduklarını hisseden korkmuş çocukların duyduğu cinsten bir acı.." karmaşık duygular/ormanın üzerindeki yıldız, türkiye iş bankası kültür yayınları, syf:11
Öylesine karanlıkta, öylesine yalnız ve acıtıcı.
Görsel; http://www.tipeez.com/ch/forums/posts.aspx?topicid=110526&pnum=1
Susma sustukça sıra sana gelecek!