City and People / Şehir ve İnsan #2
A legend from Antioch
Daphne's legend
The son of Zeus is the fire and the god of sun Apollo, seeing the young and beautiful Daphne on the edge of the river. The Apollo supply is not a desire, it becomes a desire for conversation with Daphne. Daphne, the God of the Sun understands and begins to escape. Daphne continues to run away from what I know is what happened to his beloved heads, who love the gods. The distance is getting shorter, Daphne feels the breath of Apollon in her hair. Understanding that she will not escape, Daphne stands still and shouts like digging the earth with her feet:
-O mother earth, cover me up, hide me, protect me.
The product of this appeal, which thinks that the Daphne is overturned, is covered with a gray crust of the body and the fragrant hair turns into leaves. Their arms extend in branches, their legs roam towards the depths of the land. A Daphne tree appeared.
Apollo goes astray with this view, the tree of the laurel tree is watched with astonishment. Hears the voice of the striking heart beneath the hard shell and says:
-Daphne, in this you will be Apollo's holy tree. Those leaves that do not fade will sprout in my head. Valuable heroes, those who reach the zafere during wars, always be taken with your leaves. In poems, poetry will step by side.
On these beautiful words, Daphne bows with respect and greets Apollon. The place where this emulation passes is Harbiye today. Apollo, in excitement, took that tree as emblem and crown its head with its bright leaves. Since then, the triumphs of poetry and weapons have been awarded with the Daphne branch, and the flowing tears of the Daphne give life to the Harbiye Waterfall even today.
I apologize for the translation mistakes.
Urban Planner
references: KALAYCIOĞLU, M. (2011) Hatay Halk Bilimi, Hatay, Antakya Belediyesi Kültür Yayını
Hatay’dan Bir Efsane
Daphne (Harbiye) Efsanesi
Zeus’un oğlu, Güneş ‘in ve ateşin tanrısı Apollon, ırmağın kenarında genç ve güzel Defne ‘yi görür. Apollon ‘un içindeki arzular, Defne ‘yle başa çıkılmaz bir konuşma isteğine dönüşür. Defne, Güneş Tanrısı ‘nın içinden geçenleri anlar ve kaçmaya başlar. Zeus ‘un oğlu Apollon “kaçma seni seviyorum.” Diye bağırsa da, Defne tanrılarla sevişen kadınların başlarına neler geldiğini bildiği için kaçmaya devam eder. Aralarında mesafe gittikçe kısalmakta, Defne Apollon ‘un nefesini saçlarında hissetmektedir. Kaçamayacağını anlayan Defne bir anda durur ve ayakları ile toprağı kazarak şöyle haykırır:
-Ey toprak ana, beni ört, beni sakla, beni koru.
Bu yakarışın ardından Defne ağırlaştığını hisseder, vücudunu gri bir kabuk kaplar ve kokulu saçları yapraklara dönüşür. Kolları dallar halinde uzar, ayakları kök olup toprağın derinliklerine doğru ilerler. Bir Defne ağacı olmuştur artık.
Bu manzara karşısında şaşkına dönen Apollon, Defne ‘nin ağaç oluşunu şaşkınlıkla seyreder. Sert kabuğun altında çarpmakta olan kalbinin sesini duyar ve şöyle seslenir:
-Defne, bunda sonra sen Apollon’ un kutsal ağacı olacaksın. O solmayan dökülmeyen yaprakların, başımın çelengi olacak. Değerli kahramanlar, savaşlarda zafere ulaşanlar, hep senin yapraklarınla alınlarını süsleyecekler. Şarkılarda, şiirlerde adımız yanyana geçecek.
Bu güzel sözler üzerine Defne, saygı ile eğilerek Apollon ‘u selamlar. Bu öykünün geçtiği yer bugünkü Harbiye ‘dir. Apollon, heyecan içinde o ağacı amblem olarak aldı ve parlak yapraklarından başına taç yaptı. İşte o zamanlardan beri şiir ve silah zaferleri Defne dalı ile ödüllendirilir ve Defne ‘nin akan gözyaşları, bugün bile Harbiye Şelalesi ‘ne hayat verir.
Şehir Plancısı
Kaynak: KALAYCIOĞLU, M. (2011) Hatay Halk Bilimi, Hatay, Antakya Belediyesi Kültür Yayını
Congratulations @planner! You received a personal award!
Click here to view your Board
Congratulations @planner! You received a personal award!
You can view your badges on your Steem Board and compare to others on the Steem Ranking
Vote for @Steemitboard as a witness to get one more award and increased upvotes!