Telefon
Doğada bulunan canlıların nasıl her birinin bir ömrü varsa doğada bulunan kullanılan her nesnenin de mutlak bir ömrü vardır. Günlük hayatta zaruri ihtiyaç duyulan bir nesne gün gelir çöpe atılmaya mahkûm olabilir. En vazgeçilemeyen eşyamız, en çabuk vazgeçtiğimiz eşyamız olabilir. Tıpkı ev telefonları gibi, zamanında insanlar arası ulaşımının en geçerli kaynağı şuan da en gereksiz halde kendini unutturmuş. Unutulmuştur. Bu şuan da ev telefonlarının yerini almış cep telefonları içinde geçerlidir.
Cep telefonları son 20 yılda hayatımıza yön veren, sürekli yanımızda taşıdığımız, gözümüzden sakındığımız, gözümüzü ayırmadığımız aygıtlardır. Akıllı telefonlara yüklenen özellikler sayesinde bütün gündem, haber, siyaseti takip edebiliyorlar. Sosyal medya sayesinde etkileşimde bulundukları arkadaşlarıyla sohbet edebiliyorlar, resim ve video paylaşabiliyorlar. Bazı uygulamalar sayesinde nerede olduklarını bildirip diğer insanların gözünde kendi değerlerini arttırabiliyor. Kendi gündem ve hayat döngülerini belirleyebiliyor. Yine bu akıllı telefonlara yükledikleri uygulamalarla sağlıklı beslenebiliyor, spor yapabiliyor, nabızlarını bile ölçebiliyorlar. Bankaya, postaneye, hastaneye bile gidip sıra almalarına gerek yok. Hepsi cebinde. Telefonu, fotoğraf makinası, televizyonu, kamerası, internet sitesi hepsi bu aygıtın içinde barınıyor.
Bugün itibarı ile insanların en büyük şikâyeti bu aygıtların pilinin kısa sürede bitiyor olması. Kullanılan telefonların belki günde birkaç sefer şarj ediyor olmaları. Hatta bunu aşmak için birçok yanında yedek batarya bile taşıyor. Nitekim gün gelecek bu aygıtların pil ömrü mutlaka ki uzatılacaktır. Ama bu teknolojinin yerini alacak başka bir aygıt icat edilirse. Sonsuz pil ömrü olsa da bu akıllı telefonlar rağbet görecek midir?