MARDİN GEZİM 1.GÜN

Herkese Merhaba
18.04.2025-20.04.2025 Muhteşem bir tur ile gezdiğim Mardin ilimizi Mezopotamya topraklarını size anlatmaya geldim.
Mardin Türkiye’nin Güneydoğu Anadolu Bölgesindedir.

Mardin, binlerce yıllık tarihi boyunca farklı medeniyetlere ev sahipliği yapmış zengin ve çeşitli bir kültüre sahiptir.
Mardin, farklı etnik ve dini grupların yüzyıllardır bir arada yaşadığı bir şehirdir. Türkler, Kürtler, Araplar, Süryaniler ve Ezidiler gibi farklı topluluklar, şehrin kültürel dokusunu zenginleştirmiştir. Farklı inançlara ait camiler, kiliseler ve manastırlar yan yana bulunarak hoşgörü ve birlikte yaşama kültürünün somut örneklerini oluşturur.

18.04 cuma gece 15 kişilik bir grup ile yola çıktık.Cumartesi sabah Mardin’e vardık ve konaklayacağımız Ramada 5 yıldızlı otelimize giriş yaptık.
Otelin çıkış manzarası.

Ardından Dara antik kentte köy kahvaltısı ile karşılandık.Tarihi Roma döneminden kalan kent.Sonrasında Dara antik kenti gezdik.İnsanların yerleşim yerleri olan evlerde ,ahırlarının altında yer altı şehri çıkan bir kent burası.Kaya mezarlıkları ve yere batan sarnıçını gezdik.Tarihini anlatmaya başlasam yazı bitmez.Muhteşem bir tarih muhteşem bir kültür.

Sorasında Deyrulzafaran Manastırına gittik..
Deyrulzafaran Manastırı,Süryani Ortodoks cemaatinin önemli merkezlerinden biridir ve tarihi yapısıyla dikkat çeker.

Ardından kasımiye Medresesini ziyaret ettik.
13.yüzyılda Artuklu döneminde yapılmaya başlanmış.Büyük bir eğitim merkezi.
İçeride bir su kaynağı var şifalı olduğu söylenmekte.Herkes o sudan içiyordu.

Sonrasında kırklar kilisesini ziyaret ettik.
Kırklar Kilisesi'nin hikayesi, Hristiyan inancının yayılması sırasında yaşanan fedakarlıkları ve mucizeleri anlatan etkileyici bir öyküdür. Aziz Behnam, Saro ve 40 şehidin inançları uğruna verdikleri mücadele, Kırklar Kilisesi aracılığıyla günümüze kadar ulaşmış ve Süryani cemaati için önemli bir simge haline gelmiştir.

Sonrasında çarşı turu yaptık .Ulu Camiye gittik maalesef geç olduğu için içeriye giremedik..Ulu Cami,Şehrin merkezinde yer alan tarihi bir camidir.
Artuklu döneminden kalma çift minareli bir camii.Ancak tek minaresi ile günümüze gelmiş bir yapı.İçeride Hz.Muhammed’e ait olduğuna inanılan Sakal-ı Şerif bulunmaktadır.
Avluda fotoğraf çekimi yapan gençler çocuklar bulunmakta.Ayrıca caminin tarihi hakkında bizi çok güzel bilgilendirdiler.

Akşam yemeğimizi şehirde çok güzel bir restoranda yedik.Yemekleri çok lezzetli.Kaburga dolması meşhur olan etli bir yemektir.Genelde etli yemekler yönünden meşhur bir ilimizdir.Umarım sizde bir gün buraları gezersiniz.
Okuduğunuz için teşekkür ederim.

Hello Everyone
18.04.2025-20.04.2025 I came to tell you about the Mesopotamian lands of Mardin, which I visited with a magnificent tour.
Mardin is in the Southeastern Anatolia Region of Turkey.

Mardin has a rich and diverse culture that has hosted different civilizations throughout its thousands of years of history.
Mardin is a city where different ethnic and religious groups have lived together for centuries. Different communities such as Turks, Kurds, Arabs, Assyrians and Yazidis have enriched the cultural texture of the city. Mosques, churches and monasteries belonging to different faiths are located side by side, forming concrete examples of the culture of tolerance and living together.

We set off on Friday night, 18.04, with a group of 15 people. We arrived in Mardin on Saturday morning and checked in to our Ramada 5-star hotel where we would be staying.
The view from the hotel's exit.

Then we were welcomed with a village breakfast in the ancient city of Dara. The city dates back to the Roman period. Then we visited the ancient city of Dara. This is a city where an underground city emerged under the houses and barns where people lived. We visited the rock cemeteries and the cistern sunk into the ground. If I started telling its history, the article would not end. A magnificent history, a magnificent culture.

after We went to Deyrulzafaran Monastery..
Deyrulzafaran Monastery is one of the important centers of the Syriac Orthodox community and attracts attention with its historical structure.

Then we visited the Kasımiye Madrasa.
It was started to be built in the 13th century during the Artuklu period. It is a large educational center.
There is a water source inside, it is said to be healing. Everyone was drinking from that water.

Afterwards, we visited the Church of the Forty.

The story of the Church of the Forty is an impressive story that tells of the sacrifices and miracles experienced during the spread of the Christian faith. The struggle of Saints Behnam, Saro and 40 martyrs for their faith has survived to the present day through the Church of the Forty and has become an important symbol for the Syriac community.

Afterwards, we toured the bazaar. We went to the Grand Mosque, unfortunately we couldn't go inside because it was late. The Grand Mosque is a historical mosque located in the city center.
A mosque with two minarets from the Artuqid period. However, it is a structure that has survived to the present day with only one minaret. Inside, there is the Sakal-ı Şerif, believed to belong to the Prophet Muhammad.
There are young people and children taking photos in the courtyard. They also informed us very well about the history of the mosque.

We had our dinner at a very nice restaurant in the city. The food is very delicious. Stuffed ribs are a famous meat dish. It is a city that is generally famous for meat dishes. I hope you will visit these places one day.
Thank you for reading.